Amacı Aşan Fiili Bir Harekette Bulunması Sebebiyle Açılan Soruşturma

Konya BİM – 3. İdare Dava Dairesi
Esas No.: 2019/1095
Karar No.: 2020/47
Karar tarihi:14.01.2020

İSTİNAF YOLUNA

BAŞVURAN(DAVACI) :K1

VEKİLİ:AV. K2

KARŞI TARAF (DAVALI) :SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ

VEKİLİ:AV. K3

İSTEMİN ÖZETİ :Selçuk Üniversitesi X1 Fakültesinde öğretim üyesi olan davacının 2547 sayılı Kanunun 53.maddesinde karşılığının bulunmaması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 125/B-(g) maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin davalı idarenin 10/09/2018 tarih ve 87329 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; ”Olayda, davacının aynı fakültede öğretim üyesi olan A.B.ye yönelik Amacı Aşan Fiili Bir Harekette Bulunması Sebebiyle hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan soruşturma raporu, alınan tanık ifadeleri ve dava dosyasında yer alan bütün bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, 15/05/2018 günü aynı zamanda bölüm başkanı da olan davacının odasında meydana gelen fiile ilişkin olarak davacının öğretim üyesi A.B ye fiziksel şiddet uyguladığı, olaya şahit olan okutman Y.B.nin ifadesi de dikkate alındığında olayın sübuta erdiğinin anlaşıldığı, olayda her ne kadar darp raporu bulunmakta ise de; bu husus tanık ifadesi ile sübuta eren olaya ilişkin olarak davacının disiplin cezasını sakatlar nitelikte görülmediği, bu durumda davacının sübuta eren eylemine uyan dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddi yönündeKonya1.İdareMahkemesi’nce verilen 19/04/2019tarih ve E:2018/1377, K:2019/429sayılı kararın; davacı vekili tarafından, darpla ilgili herhangi bir savcılık şikayeti yada hastane raporunun bulunmadığı, davalı idarenin hiçbir tanığı bulunmamasına karşın kendilerinin tanıklarının bulunduğu, fakülte dekanının disiplin cezası veremeyeceği, davalı idarenin gereklerine uygun bir savunma almadan ceza tesis ettiği, davalı idarenin iddialarının asılsız olduğu, davalı idarenin kamu yararı taşımayan ve keyfi tesis ettiği cezanın iptal edilmesinin gerektiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :Davacının profesör unvanına sahip olması dekanın disiplin amiri olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, kanun koyucunun idareye ihtiyari bir hak vererek yeniden savunma almayı zorunlu tutmadığı, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kararveren Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:

Dava, Selçuk Üniversitesi X1 Fakültesinde öğretim üyesi olan davacının 2547 sayılı Kanunun 53.maddesinde karşılığının bulunmaması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 125/B-(g) maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin davalı idarenin 10/09/2018 tarih ve 87329 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

2547 sayılı Kanunun 53.maddesinde;”657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri için kınama cezasını gerektiren fiiller şunlardır:

  1. a) Yetkili makamların görevle ilgili bilgi ve belge istemini mazeretsiz olarak zamanında ye-rine getirmemek. b) Resmi olarak ders vermekle yükümlü bulunulan öğrencilere özel ders vermek.c) Resmi ilan, afiş, program, yazı ve benzeri dokümanları koparmak, yırtmak veya tahrif etmek.d) Üniversite veya bağlı birimlerin sınırları içinde herhangi bir yeri kurumun izni olmadan hizmetin amaçları dışında kullanmak veya kullandırmak.e) Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek.f) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mev-zuat hükümlerine aykırı davranmak.g) İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak.h) Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak.ı) Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak.j) Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleş-melerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak.k) Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak.l) Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.m) İçeriği itibarıyla şiddet, terör ve nefret amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek.n) Yükseköğretim kurumları içinde siyasi parti faaliyetinde bulunmak veya siyasi parti propagandası yapmak.” düzenlemesine yer verilmiştir.

657 sayılı Kanunun 125/B,g maddesinde, iş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak fiili kınama cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, Selçuk Üniversitesi X1 Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yürütülen disiplin soruşturması neticesinde Dr. Öğr. Üyesi K4’ya amacı aşan fiili harekette bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 125/B-(g) maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 10/09/2018 tarih ve 87329 sayılı işlemin tesis edildiği, davacının 18/09/2018 tarihinde anılan cezaya itiraz ettiği, Selçuk Üniversitesi X1 Fakültesi Fakülte Disiplin Kurulunun 24/09/2018 tarihli kararıyla davacının itirazının reddedildiği, bakılmakta olan davanın anılan disiplin cezasının iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

Soruşturma raporunda, davacı tarafından işlendiği iddia edilen eylemin gerçekleştiği zaman ve yerde bulunan kişilerin yani olayın tanıklarının ifadelerine başvurulmuştur. Bu esnada odada bulunan ve dava konusu işlemin tesis edilmesine esas alınan Okutman K5’in ifadesinde; sınavdan sonra davacının odasına geçtikleri, otururken Dr. Öğr. Üyesi K4’nın geldiği, sakin bir şekilde “Sınav kağıtlarını alabilir miyim? diye sorduğu, bu esnada Dr. Öğretim Görevlisi K6’in de odada bulunduğu, davacının aniden yerinden kalkarak K4’nın üzerine yürüdüğü ve onu darp ettiği, K4’nın sendelediği hatta düşecek gibi olduğu belirtilmiştir.

Okutman K5’in ifadesinde geçen ve o sırada odada bulunduğu belirtilen Dr. Öğretim Görevlisi K6 ifadesinde; K4’nın odaya geldiği ve sınav evraklarını aldığı, bu esnada davacıyla sözlü tartışma yaşadığı, bu durumdan tedirgin olduğu ve odadan çıktığı beyan edilmiştir. Ayrıca olayın gerçekleştiği odanın kapısında bulunan Dr. Öğr. Üyesi K8 ile Doç. Dr. K7 alınan ifadelerinde olaya doğrudan şahit olmasalar da fiziksel müdahale veya darp anlamına gelebilecek herhangi bir olaya tanık olmadıklarını beyan etmişlerdir.

Alınan ifadeler ve dosyada yer alan diğer tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde, davacının eylemi işlediğini belirten bir kişinin ifadesinin bulunduğu, bunun dışında olay sırasında odada bulunduğu belirtilen K6’in davacı ile K4 arasında sadece sözlü tartışma yaşandığını belirttiği, söz konusu fiziki müdahaleyi destekler nitelikte başka herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı gözetildiğinde dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık, istinafa konu İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, davacı tarafından yapılan toplam 263,80-TL yargılama giderleri ile işbu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istinaf yoluna başvurana iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarakkarar verildi.

Henüz yorum yok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RANDEVU ALIN

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.