11.04.2019 tarihinde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığının Yurtdışında Alınan Doktora, Sanatta Yeterlik, Doçentlik, Proseförlük Unvanlarının Değerlendirilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4. Maddesine yaptığı ekleme sonucu yurt dışında doktora eğitimi alan kişilerin yurt dışında kalış süresinin inceleneceği ve doktora eğitimi süresince adayların en az; Sosyal Bilimler için 200 gün, Mühendislik, Temel Bilimler, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri ve diğer bilimler için 300 gün, Sağlık Bilimleri için 400 gün, öğrenim gördüğü üniversitede bulunmasının aranacağı ilan edilmişti.
Azerbaycan’da bulunan Azerbaycan Ekonomi Üniversitesi’ne bağlı Azerbaycan Cumhuriyeti Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı Ekonomik Reformlar Bilimsel Araştırma Enstitüsü’nde yapmış olduğu doktora sonrasında almış olduğu doktora unvanının Türkiye’de yapılan doktoraya eşdeğer sayılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Üniversitelerarası Kurul Yönetim Kurulu işleminin öncelikle Yürütmesinin Durdurulması ve akabinde iptali için tarafımızca dava açılmıştı.
Davada, öncelikle sonradan yürürlüğe giren mevzuatın geriye yürümeyeceği, bu hususun hem belirlilik hemde hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu, ayrıca müvekkilimizin eğitiminin bir kısmını ve çalışmalarını Türkiye’de yaptığı ve son olarak bu kapsamda ÜAK’ın gerekli inceleme, araştırma ve raporlandırmayı yapmadığı savunulmuştu.
Ankara 14. İdare Mahkemesi tarafından verilen ve 11.11.2019 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen kararda mahkeme diğer argümanlarımız yanında özellikle “davacının doktora eğitimine başladığı 01.01.2013 tarihinden ve hatta tamamladığı 20.01.2019 tarihinden sonra kabul edilen aynı Usul ve Esaslarda doktora eğitiminde yurt dışında kalış süresini yeniden düzenleyen hükmüne binaen reddedilmesinin hukuk güvenliği ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” Şeklinde karar vererek işlemin yürütmesini durdurmuş ve akabinde işlem iptal edilmiştir.
Bu itibarla ÜAK’ın sonradan ihdas ettiği yurt dışında kalış süresi uygulamasının bu düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden önce eğitime başlayanlar için uygulanamayacağı, bu kararın açıkça hukuka aykırı olduğu, bunun yanında süre uygulaması sonucu telafisi mümkün olmayan zararlar doğması durumunda ise yürütmenin durdurulacağı hususu ortaya çıkmış oldu.
Henüz yorum yok