DOÇENTLİK DAVALARI

Doçentlik davaları doçenlik başvurusu sonucu ortaya çıkan haksız durumlar için ÜAK’a karşı açılan iptal davalarıdır. Doçentlik davası sonrasında tam yargı yani tazminat davaları veya doçentlik tarihinin geriye yürütülmesi ile ilgili davalar da söz konusu olabilmektedir.

Doçentlik Davaları
Doçentlik Davaları

DOÇENTLİĞE BAŞVURAN ADAYLARIN DOSYASI NASIL DEĞERLENDİRİLİR?

Doçentlik başvurusu yapan adayların dosyasını incelemek üzere atanan jüri üyeleri; Doçentlik Yönetmeliği m.6 hükmü ile belirlenmiş olduğu üzere ilk olarak adayın bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı bir eylemi bulunup bulunmadığını incelemekte, etik ihlale ilişkin bir tespiti bulunmuyor ise adayın asgari başvuru şartlarını sağlayıp sağlamadığına bakmakta, jürinin asgari şartlar bakımından da bir iddiası yoksa eser inceleme aşamasına geçmekte ve dosyada bulunan çalışmaların bilim alanına katkısını esas almak suretiyle başarılı/başarısız şeklinde bir eser inceleme raporu hazırlamaktadır. Jüri üyelerince ileri sürülen iddia ve eleştirilerin hatalı ve subjektif olması ve iddiaları inceleyen ilgili komisyonlarca bu iddiaların kabul edilmesi halinde doçentlik davaları gündeme gelmekte ve adaylarca doçentlik davası açılabilmektedir.

DOÇENTLİK JÜRİSİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İDDİALARIN KARARA BAĞLANMA VE DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN İPTALİ SÜRECİ

DOÇENTLİK DAVASININ SEBEPLERİNDEN BİRİ OLARAK ADAYIN ETİK İHLALDE BULUNDUĞUNA KARAR VERİLMESİ

Doçentlik jürisi, doçentlik dosyasını değerlendirirken öncelikle adayın bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı bir eyleminin bulunup bulunmadığını inceleme konusu yapmakta olup jüri üyesinin bu yönde bir iddiada bulunması mümkündür. Jüri üyeleri, başvuru dosyasında yer alan herhangi bir eserde ya da eserlerde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık tespit ederse, bu durumu gerekçeli bir raporla Üniversitelerarası Kurula bildirmektedir. Bu durumda dosya gerekli inceleme yapılarak iddianın karara bağlanması için ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonuna gönderilmektedir.

Jürinin etik ihlal iddiasında bulunmasının yanı sıra doçentlik değerlendirme süreci devam eden doçent adayı ya da inceleme süreci tamamlanmış olan doçent hakkında dosyasında sunduğu eser ya da eserlerde etik ihlal bulunduğu iddiasını içerir bir şikayet ya da ihbar dilekçesinin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına verilmesi halinde de aynı şekilde ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu bu iddiayı inceleyip karara bağlamaktadır.

Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılı eylemler Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi m.4 hükmünde sayılmış olup bunlar şu şekildedir:

MADDE 4- (1) Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı eylemler şunlardır:

a) İntihal: Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek,

b) Sahtecilik: Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak,

c)Çarpıtma: Araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek,

ç) Tekrar yayım: Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,

d) Dilimleme: Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak,

e) Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek,

(2) Diğer etik ihlal türleri şunlardır:

a) Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarını belirtmemek,

b) Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak,

c)Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek,

ç) İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak,

d) İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak,

e) Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak,

f)*

g) Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak,

ğ) Araştırma ve deneylerde; hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak, mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak,

h) Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak,

ı) Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak,

i)*

j) Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.

k) Akademik teamüllere aykırı olarak bir doçent adayında etik açıdan beklenmeyen tutum ve davranışlarda bulunmak.

l) Başvuru dosyasında mevcut olmayan bir dergiyi mevcut yahut indekslerde taranmayan bir dergiyi taranıyor gibi göstererek, ya da hakemli olmayan bir dergiyi hakemli olarak belirterek yayın yapmak.

İleri sürülen iddia üzerine inceleme yapan ilgili Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu tarafından mezkur hükümde tanımı yapılmış olan etik ihlal eylemlerinden bir ya da birden fazlasının adayın dosyasında gerçekleştiğinin tespit edilmesi halinde adayın etik ihlalde bulunduğuna karar verilerek doçentlik başvurusu iptal edilmektedir. Başvurunun bu şekilde iptali halinde doçentlik davaları gündeme gelmekte ve adaylar tarafından doçentlik davası açılabilmektedir.

DOÇENTLİK DAVASININ SEBEPLERİNDEN BİRİ OLARAK ADAYIN ASGARİ BAŞVURU ŞARTLARINI SAĞLAMADIĞINA KARAR VERİLMESİ

Doçentlik jürisinin, incelediği doçentlik dosyasında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık tespiti bulunmazsa aday hakkında ikinci aşama olan asgari koşul değerlendirmesine geçmektedir.

Gerekli asgari koşulları sağlayarak başvurusunu tamamlamış olan adayın dosyasında yer alan eserler, jüri üyeleri tarafından birçok farklı gerekçe ile hesaplama dışı tutulabilmektedir. Çalışmaların bu şekilde hesaplama dışı tutulması neticesinde Doçentlik Başvuru Şartları’nda belirlenen koşullar sağlanamıyor ise jüri üyesi; adayın asgari başvuru şartlarını sağlayamadığına ilişkin raporunu hazırlamaktadır.

Takip ettiğimiz dosyalarda gördüğümüz jüri raporları doğrultusunda belirtebiliriz ki doçentlik jürileri birçok farklı gerekçe ile adayların puanlamaya dahil ettiği çalışmaların hesaplama dışı tutulması gerektiğini ileri sürebilmektedir. Bunlardan en sık karşılaştıklarımız ise makalenin yayınlandığı derginin yağmacı/şaibeli dergi niteliğinde olduğu iddiası, çalışmanın başvuru yapılan alan ile uyumlu olmadığı iddiası, derginin indeksinin uygun olmadığı iddiası, gerekli belgelerin eksik olması nedeniyle eserlerin hesaplama dışı tutulması gerektiği iddiasıdır.

Doçentlik jürisi tarafından bu yönde bir iddiada bulunulması halinde dosya Doçentlik Komisyonu’nca incelenmekte ve adayın şartları sağlayıp sağlamadığına ilişkin bir karar verilmektedir. Adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığına karar verilmesi halinde doçentlik davaları gündeme gelmekte ve adaylar doçentlik davası açabilmektedir.

DOÇENTLİK DAVASININ SEBEPLERİNDEN BİRİ OLARAK ADAYIN ESER İNCELEME SONUCUNUN BAŞARISIZ OLARAK AÇIKLANMASI

Dosyasında etiğe aykırılık tespit edilmeyen ve asgari başvuru şartlarını sağlamadığı yönünde de bir iddiada bulunulmayan aday hakkında nitelik değerlendirmesine geçilerek eser inceleme raporu düzenlenmektedir. Bu aşamada adayın akademik çalışmalarının niteliği ve bilim/sanat alanına katkısı esas alınmak suretiyle “başarılı” veya “başarısız” olduğu yönünde ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme raporu hazırlanmaktadır.

Jüri üyeleri, adayların eserlerini/etkinliklerini göz önünde bulundurarak yapacakları NİTELİK (BAŞARILI/BAŞARISIZ) değerlendirmesi sırasında;

  • Kendilerini bilimsel olarak sürekli geliştirip geliştirmediği,
  • İstikrarlı bir akademik çalışma içerisinde bulunup bulunmadığı,
  • Başvurduğu bilim dalı ile ilgili literatüre özgün ve yenilikçi katkısının bulunup bulunmadığı,
  • Alanına hâkimiyet sağlayacak derinlikte, çeşitlilikte ve yoğunlukta akademik çalışmalar yapıp yapmadığı,
  • Seri çalışma, derleme ve olgu sunumu olarak saygın yerli ve yabancı dergilerde yayınlanmış eserlerinin bulunup bulunmadığı,
  • Yurtiçi ve yurtdışı bilimsel/sanatsal faaliyetlere katılarak bilgi ve becerisini geliştirip geliştirmediği, vb. ölçütleri göz önünde bulundurur. Bu ölçütler sınırlayıcı değil, örnekleyici olup her bir bilim alanına göre farklılık arz edebilmektedir.

Beş asıl jüri üyesi bulunan adaylarda en az üç asıl üyenin, üç asıl jüri üyesi bulunan adaylarda ise en az iki asıl üyenin adayı başarılı bulması halinde aday başarılı sayılmakta ve doçentlik unvanını almaktadır. Eser inceleme sonucu başarısız olarak açıklanan adaylar bakımından ise doçentlik davaları yolu kullanılabilmekte ve adaylar tarafından doçentlik davası açılabilmektedir.

DOÇENTLİK DAVALARI 

Yukarıda belirtilen hallerden birinin gerçekleşmesi sonucu doçentlik başvurusu iptal edilen adayların doçentlik davası açma hakkı bulunmaktadır. Doçentlik davaları bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda anlatılacaktır.

DOÇENTLİK DAVALARI KİME KARŞI AÇILIR?

Doçentlik jürileri tarafından ileri sürülen etik ihlal ya da asgari koşul iddiası neticesinde ilgili komisyonca olumsuz karar alınması ya da asıl jürilerin çoğunluğunun başarısız raporu düzenlemesi neticesinde doçentlik başvurusu iptal edilen adaylar tarafından açılacak olan doçentlik davaları Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na karşı açılmaktadır. Doçentlik davasında davacı taraf doçent adayı iken davalı taraf Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’dır.

DOÇENTLİK DAVASI AÇMA SÜRESİ

İdari Yargılama Usul Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesi uyarınca idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış günlük doçentlik davası açma süresi bulunmaktadır. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlamaktadır.

Ayrıca doçentlik davası açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, doçentlik davası açma süresi içinde istenebilmektedir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan doçentlik davası açma süresini durdurmaktadır.

DOÇENTLİK DAVASI AÇMA SÜRESİ NASIL HESAPLANMALIDIR?

Doçentlik davaları bakımından 60 günlük dava açma süresinin nasıl hesaplanacağı, başvurunun iptaline ilişkin doçentlik davası açılabilecek 3 farklı duruma göre ayrı ayrı incelenmelidir. Zira doçentlik davası açılması sebeplerinden olan etik, asgari ve eser inceleme sonucu başarısız ilan edilme durumlarının her birinin adaya bildirim ve tebliğ şekli farklılık arz etmektedir.

 ETİK İHLAL SONUCU DOÇENTLİK DAVASI AÇMA SÜRESİ 

Etik ihlal sebebiyle doçentlik başvurusunun iptali halinde doçentlik davası açma süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı önem arz etmektedir. Etik ihlal kararları Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından adaylara fiziki tebligat ile bildirilmekte olup doçentlik davası açma süresinin hesabında Doçentlik Bilgi Sistemi üzerinden başvurunun iptal edildiğine ilişkin bildirimin yapıldığı tarihin değil etik ihlal kararına ilişkin fiziki tebligatın yapıldığı tarihin dikkate alınması gerekmektedir. Adayların, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından fiziki tebligatın yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde doçentlik davası açma hakkı bulunmaktadır.

ASGARİ KOŞUL SONUCU DOÇENTLİK DAVASI AÇMA SÜRESİ

Doçentlik davası sebeplerinden biri olan asgari başvuru şartlarının sağlanamadığına ilişkin Doçentlik Komisyonu kararları fiziki olarak tebliğ edilmemekte, Doçentlik Bilgi Sistemi üzerinden elektronik ortamda adayların erişimine açılmaktadır. Kararın elektronik ortamda adaya bildirildiği tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde adayların doçentlik davası açma hakkı bulunmaktadır.

BAŞARISIZLIK SONUCU DOÇENTLİK DAVASI AÇMA SÜRESİ

Doçentlik Yönetmeliği’ne göre; jürilerin eser inceleme süreci tamamlandığında, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu (başarılı/başarısız sonucu) ilgililere elektronik ortamda Doçentlik Bilgi Sistemi üzerinden erişime açılmakta ve erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün tebliğ edilmiş sayılmaktadır. Bu şekilde sonucun Doçentlik Bilgi Sistemi üzerinden açıklandığı tarihi izleyen beşinci gün tebliğ tarihi kabul edilmek suretiyle tebligatın yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde doçentlik davası açılabilecektir.

DOÇENTLİK DAVALARINDA GÖREVLİ MAHKEME

Doçentlik davaları Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’na karşı açıldığı için doçentlik davasının idari yargıda açılması gerekmekte olup doçentlik davalarına bakmakla görevli mahkeme idare mahkemeleridir. İdari Yargılama Usulü Kanunu m.1 uyarınca idare mahkemeleri; idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı açılan idari davalara bakmakla genel görevli ilk derece mahkemesidir. İdare mahkemesi genel görevli mahkeme olduğundan diğer mahkemelerin doçentlik davalarına bakma görevi yoktur. Doçentlik davaları idare mahkemelerinde açılmaktadır.

DOÇENTLİK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME

Doçentlik davalarında yetkili idare mahkemesi, davaya konu olan idari işlemi tesis eden idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir. Doçentlik davalarında dava konusu işlem Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından tesis edildiğinden doçentlik davası açacak olan doçent adaylarının doçentlik davalarını Ankara idare mahkemelerinde açmaları gerekmektedir. Doçentlik davalarının başka bir şehirde açılması halinde ilgili mahkeme yetkisizlik kararı vererek doçentlik davası dosyasını Ankara idare mahkemelerine gönderecektir.

DOÇENTLİK DAVASI
DOÇENTLİK DAVASI

DOÇENTLİK DAVALARININ TÜRÜ NEDİR VE NE TALEP EDİLİR?

Doçentlik davaları bir iptal davası niteliğinde olup doçentlik başvurusunun iptali işlemi hukuka aykırı olduğundan bu işlemin iptaline karar verilmesi talebiyle açılmaktadır. Doçentlik davalarının sonucunda mahkeme, idari işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verirse, idari işlemi iptal etmekte olup işlemin iptal edilmesi halinde, bu işlem ortadan kalkmaktadır.

Ayrıca doçentlik davalarında işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve sonrasında iptaline karar verilmesi talep edilmeli ve doçentlik davaları yürütmeyi durdurma talepli açılmalıdır. Yürütmenin durdurulması kararı, idari işlemin yürütülmesini durduran bir karardır. Yürütmenin durdurulması kararı verildiğinde açılan idari davanın sonuna kadar işlem durdurulmakta, işlem tesis edilmemiş gibi olmaktadır. Sonrasında iptal kararı verilerek işlem tamamen ortadan kaldırılmaktadır.

DOÇENTLİK DAVALARI NE KADAR SÜRER?

Doçentlik davaları, ilk derece mahkemesinde ortalama 7-8 ayda sonuçlanmakta ve doçentlik davalarında kararın üst mahkemeden geçerek kesinleşmesi de ortalama 2-3 ay sürmektedir. Ancak bu süreler; mahkemenin iş yoğunluğuna, dosyada alınan ara kararlara, bilirkişilerin inceleme yapma süresine, dosyanın ek rapora gidip gitmediğine göre değişkenlik gösterebilmektedir.

DOÇENTLİK DAVALARINDA BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILIR MI?

Doçentlik davalarında mahkemeler, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermektedir. Doçentlik davaları eserlerin incelenmesini/değerlendirilmesini gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılan davalardır.

Bilirkişiler, davacının başvuru yaptığı bilim alanı ve anahtar kelimeleri ile uyumlu olacak şekilde halihazırda üniversitelerde Profesör unvanı ile görev yapmakta olan öğretim üyeleri arasından seçilmektedir. Bilirkişi heyeti 3 Profesörden oluşmakta olup doçentlik davalarında bilirkişiler genellikle bir araya gelip görüş birliğine vararak tek bir rapor hazırlamaktadır.

Doçentlik davaları Ankara idare mahkemelerinde görülmekte olduğundan mahkemeler yüksek oranda bilirkişileri de Ankara’da bulunan Profesörler arasından seçmektedir. Seçilen bilirkişi isimleri davacı ve davalı tarafa bildirilmekte ve doçentlik davasında bilirkişilik yapacak olan isimlere karşı itiraz hakkı tanınmaktadır.

Doçentlik davalarında bilirkişilere rapor hazırlamak üzere 30 gün süre verilmekte olup gerekli hallerde bilirkişilerce süre uzatım talebinde bulunulabilmektedir.

Doçentlik davalarında bilirkişilerce hazırlanan rapora karşı hem davacı hem davalı tarafın raporun tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz hakkı bulunmaktadır. Bilirkişi raporu hangi tarafın aleyhine geldi ise o taraf itiraz etmekte ve yeniden rapor aldırılmasını talep edebilmektedir.

DOÇENTLİK DAVASI AÇILMASI YENİ BAŞVURUYA ENGEL TEŞKİL EDER Mİ?

Doçentlik davası açılması ve doçentlik davalarının devam ediyor olması yeniden doçentlik başvurusu yapmaya engel değildir.

10.08.2021 tarihinde Doçentlik Yönetmeliği’ne “Doçentlik başvurusunda bulunup eser değerlendirme aşamasında başarısız sayılmasına, asgari başvuru şartlarını sağlamadığı veya etik ihlalde bulunduğu gerekçesiyle başvurusunun iptaline karar verilen adayın bu işlemlere karşı dava açması durumunda aynı bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvuru yapması davasının kesinleşmesine bağlıdır. Bu hükme aykırı olarak yapılan başvurular işleme alınmaz.şeklinde bir hüküm eklenmişse de bu hükmün hukuka aykırı olduğundan iptal edilmesi talebiyle dava açılmış ve Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/5/2023 tarihli ve E.:2021/5288; K.:2023/2864 sayılı kararı ile bu hüküm iptal edilmiştir.

Etikten kalan ya da sonucu başarısız olarak açıklanan adayların açtığı doçentlik davası devam ederken başvuru dönemini izleyen üçüncü dönem geldiğinde yeniden başvuru yapılabilir, asgariden kalan adayların açtığı doçentlik davası devam ederken de izleyen ilk dönem yeniden başvuru yapılabilir.

DOÇENTLİK DAVALARINDA İSTİNAF VE TEMYİZ SÜREÇLERİ

Doçentlik davalarında ilk derece mahkemesince verilen kararlar kesin nitelikte olmayıp kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde doçentlik davasında istinaf kanun yoluna başvurmak mümkündür. Doçentlik davasının doçent adayı lehine sonuçlanması halinde Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı avukatları mutlaka istinaf kanun yoluna başvurmaktadır. Doçentlik davasının aday aleyhine sonuçlanması halinde doçent adayı tarafından istinafa başvurulabilmektedir.

İstinaf incelemesi ortalama 2-3 ay sürebilmekte olup bölge idare mahkemesince karar onanabilir, karar bozulup yeniden karar verilmek üzere dosya ilk derece mahkemesine gönderilebilir (bu ihtimal genellikle dosyadaki bilirkişi raporunun yetersiz bulunması neticesinde gerçekleşmekte olup yeniden rapor alınıp karar verilmesi için dosya ilk derece mahkemesine iade edilmektedir), doğrudan bölge idare mahkemesince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir, karar bozulup tam tersi yönde karar verilebilir.

Doçentlik davaları istinaf incelemesi neticesinde kesinleşmekte olup doçentlik davasında verilen bölge idare mahkemesi kararlarına karşı temyiz kanun yolu açık değildir.

Doçentlik Avukatı ve Doçentlik Davaları
Doçentlik Avukatı ve Doçentlik Davaları

DOÇENTLİK DAVALARINDA DOÇENTLİK AVUKATI OLARAK “YÜKSEKÖĞRETİM HUKUKU” DESTEĞİ

Yükseköğretim Hukuku kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlıklardan biri doçentlik başvurusunun iptali ile ilgili karşılaşılan durumlardan kaynaklanmaktadır. Yukarıda bahsedildiği üzere birçok husus bu sonucu ortaya çıkarabilir. Hal böyle olunca tarafımızca doçentlik davaları ile takip ettiğimiz işler kapsamında doçentlik avukatı olarak yüksek tecrübe edinmiş bulunuyoruz.

Bu konuda İletişim Bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.

Doçentlik davası ve doçentlik süreci ile ilgili şu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

Doçentlik Avukatı ve Doçentlik Davaları
Doçentlik Avukatı ve Doçentlik Davaları

 

WHATSAPP ARA