İntihal, Haksız yazarlık ve Akademik Teamüllere Aykırılık Etik İhlali

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 26/01/2022 tarihli kararında kısaca ;

Söz konusu eser listesinin değerlendirilmesinden etik bakımından sorun teşkil edebilecek başlıklar;

A) Pek çok eserde her bir yazarın o esere özgün katkısının belirtilmemiş olması,

B)Bazı araştırmaların maddi destek kaynaklarının belirtilmemiş olması,

C)Bazı araştırmaların alışılmadık ölçüde kısa bir süre içerisinde tamamlanıp yayın haline getirilerek dergilere gönderilmiş olması sayılabilir.

‘A’ maddesini değerlendirirken günümüzde halen pek çok dergide yazarların özgün katkılarının o eserin yayın hali üzerinde zikredilmesi gibi bir teamülün olmadığı dikkate alınmalıdır. Bu yazarın değil yayın organının uhdesinde olan bir durumdur. Dolayısıyla ‘haksız yazarlık’ bahsinde bu aşamada nihai bir yargıyı önceden vermek imkansızdır. Eserlere konu olan araştırmaların kısa bir süre içerisinde tamamlanıp yayına hazırlanmış olması ve önemli bir bölümünün davacının görev yaptığı klinik ortamı içerisinde gerçekleştirilmemiş olması ve bazılarının kendisinin direkt branşı ile ilişkili olmayan hasta grupları üzerinde yürütülmüş araştırmalar olması dikkate ve daha ileri bir değerlendirmeye şayan durumlardır. Ancak bu özellikler nihai bir ‘haksız yazarlık’ kararını peşinen vermek için yeterli kanıtlar değildir. A, B ve C başlıklarında nihai bir yargıda bulunabilmek için mutlaka yazarın söz konusu başlıklarda beyanı ve savunması ilgili çalışmaların etik kurul başvuru formları ile kontrol edilmelidir. Bu çalışmaların tümünün etik kurul onayı olduğu (ve etik kurul formlarında tüm katılımcı araştırmacıların proje üzerine olacak özgün katkılarının ve projenin mali kaynağının önceden belirlenmiş olması) bilgisinden hareketle ilgili Etik Kurullardan ‘haksız yazarlık’, ‘mali kaynakların belirsizliği’, ‘araştırma hastalarının derlenmesi için öngörülen takvim’ konularını açıklığa kavuşturabilecek, ileri bilgi ve görüş istenmelidir. Gerekli görülür ise bu aşamada her bir projede ismi yer alan diğer katılımcı araştırmacıların da bu hususta beyanları alınabilir. Ancak bu adımlardan sonra ‘haksız yararlık’ ve diğer hususlarda net bir karara ulaşılabilmesi mümkün olabildiği, eserler listesinin değerlendirilmesinde ‘intihal’ ile ilişkili bir bulgu saptanmamıştır. Mahkeme dosyası içeriğinden Üniversitelerarası Kurul Etik Komisyonunun yazarın eserlerinde intihal yaptığı kararına nasıl ulaştığı anlaşılamamıştır, üniversitelerarası Kurul Etik Komisyonunun ilgili kararının bir noktasında intihal eylemine ilişkin madde sehven metne dahil olmuş izlenimi vermektedir.

03.03.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda ise;

‘… 1-Maddi Destek Hususu: (…) Davacının Al, A2, A3, A4, A7, A9, A10 nolu eserlerinde yapılan biyokimyasal analizler mali kaynak ve bütçe gerektirmektedir. Araştırmacılar, araştırma bütçesini öz kaynakları ile karşılayıp destek almasalar bile, etik onay alınan kuruma sunulan Etik Kurul Başvuru dosyalarında, yapılan tetkikler için araştırma bütçesini tanımlamak, mali kaynağın nereden ne şekilde sağlanacağını açıklamak zorundadır. Bu nedenle, yukarıda bahsedilen Etik Kurul Başvuru dosyaları temin edilmemiş olduğu için bu konudaki etik ihlal şüphesi giderilemediği,

2-Araştırmaların Alışılmadık Ölçüde Kısa Sürelerde Tamamlanmış Olması Hususu: Davacı; Etik kurul onayı alınmasını takiben üç hafta gibi kısa bir süre içerisinde yayınlanmak üzere dergiye gönderilmiş olarak görünen A2 nolu yayın ile ilgili olarak, aslında ilk çalışmanın, A7 nolu etik kurul onay tarihinin 14.10.2015 olan yayın olduğunu, çalışmalarının birbirini takip eden çalışmalar şeklinde toplamda 17 hafta içinde tamamlandığını belirtmiştir.

Kanaatimize göre: Öncelikle; ilgili yayınlarla ilgili araştırmaların davacının görevli olduğu bir sağlık kurumunda gerçekleştirilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, tarafımızca yapılan eser incelemesinde davacının A7 nolu eser için, beyanında 14.10.2015 tarihli bir etik kurul onayının olduğu, dolayısıyla bu onaya binaen aslında etik kurul onayı görünürde 3 hafta önce alınmış olduğu için 3 hafta gibi kısa sürede bitirilmiş izlenimi alınan A2 nolu eserin, düşünüldüğü gibi çalışmanın yayına kabülünden 3 hafta önce değil 17 hafta önce başladığı ve bu sayede bitirilmesinin mümkün olduğu beyan olunmaktadır. Ancak A7 nolu eserin yayınlanmış formunda böyle bir etik kurul onayından söz edilmemiştir. Ayrıca A2, A7 nolu eserlerle ilgili olarak davacının beyanı bir başka etik soruna ‘Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak’ fiiline işaret etmektedir. Zira A7 için alınan etik iznin A2 çalışması için geçerliliğinin olup olmadığı belli değildir.

Davacı M. A.’nun bilirkişi raporuna karşı beyanında belirttiği bu hususlar, A2, A4, ve A7 nolu yayınlarındaki etik ihlal şüphelerini gidermemekte, ayrıca beyanlardaki bazı ifadeleri ek ihlal olasılıklarını doğurmaktadır. Sonuç olarak bu konuda yerel etik kurul dosyaları ve diğer bilgi ve belgeler sağlanmadığı sürece etik açıdan var olan olası ihlal şüpheleri giderilemeyecek ve ek ihlal olasılıkları değerlendirilemeyeceği,

3-Yayınlara Özgün Katkı Hususu: (…) Heyetimiz, günümüzde dergilerin yayın politikalarındaki farklılık nedeniyle yazarlık hakkı değerlendirmesinin yayının sadece basılı hali üzerinden yapılmaması gerektiği, yayınlarda bu bilgilerin yer almayabileceği yönünde bir saptamada bulunmuştur. Akademik uygulamalarda bir değişiklik yoktur yazarlıkta özgün katkıların sorulması ve doğrulanması gereken merci yayınevleri ve dergiler değildir. Çalışmacıların başında veya ilerleyen aşamalarında varsa tadiller çerçevesinde etik komisyonlara zamanında yaptıkları bildirimler geçerlilik arzederler. Davacıya ait karşı beyanlar bahsi geçen bu evraklarla belgelendirildiğinde bir değer taşırlar. Haksız Yazarlık ile İlgili Değerlendirmemiz: 1-Davacının A5 nolu yayının proje aşamasında yer almış olması hayatın doğal akışına uygun görünmemektedir. Zira, davacı o tarihte projelerin başladığı ve yürütüldüğü kurumda görev yapmamaktadır. Ayrıca bu çalışma için etik onay alındığı tarih (2012) kendisinin uzmanlık eğitiminin ilk yıllarıdır. Davacının sözkonusu araştırmanın tasarlanması, verilerin toplanması gibi kritik aşamaları içeren 1. yazarlık sorumluluğu ve pozisyonu içerisinde projeye dahil olmasını anlamak güçtür. Yazar sıralamasını bu ölçüde değiştiren bir değişikliğin gerekçesi, ilgili etik kurullara konuya ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulup bulunulmadığı ilgili etik kurul dokümanları temin edilmemiş olduğu için tarafımızca anlaşılamamıştır.

Uluslararası Tıp Dergisi Editörleri Komitesi (ICMJE – www.icmie.org) tarafından yazarlık hakkı ve katkısı “Tüm yazarların bu çalışmaya bireysel olarak katılmış olması (çalışmanın içeriğine/tasarımına; ya da çalışma için verilerin toplanmasına, analiz edilmesine ve yorumlanmasına önemli katkı sağlamış olması) ve bu çalışma için her türlü sorumluluğu almak’ olarak belirtilmektedir. Bu uluslararası kriterler dikkate alındığında, kişisel kanaatimiz, davacının A5 nolu yayındaki yazarlık rolünün önerilen kıstasları karşılamayabileceği, ilgili yayının ‘haksız yazarlık’ açısından kayda değer şüphe taşıdığı yönündedir. Etik kurul belgeleri temin edilmemiş olduğu için bu şüphe devam etmektedir. 2-Davacının 8. yazar olarak yer aldığı şizofrenide oksidasyon belirteçlerini konu alan, Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim dalına başvuran hastalar ile yapılmış olan A3 nolu yayına konu olan araştırma da davacının o sırada görev yaptığı klinik ortamda gerçekleştirilmemiştir. Davacının mahkemenize sunduğu ilk beyanında bu yayının tartışma bölümünün yazılmasına katkıda bulunduğunu belirtmektedir. İlgili yayında yer alan diğer yazarların aynı konu hakkında muhtelif başka yayınları ve aynı konuda bilgi birikimleri olduğu bilinmektedir. Kanaatimize göre Davacının bu yayın üzerindeki özgün katkısı ve yazarlık rolüne ilişkin doğan şüphe etik kurul dosyaları temin edilmemiş olduğu için aydınlatılmamıştır. 3-Davacı, kendi uzmanlık alanı dışında, nörolojik hasta gruplarında yapılan migren ve genetik analizleri konu alan araştırmalardaki özgün katkısına ilişkin açıklayıcı bir beyanda bulunmamıştır. Bu çalışmalardan birinin etik kurul onayının davacının uzmanlık eğitiminin ilk yılında iken alındığı (A13 nolu yayın, 2010/246) saptanmıştır, diğerinin basılı formunda etik onay tarihi belirtilmemiştir (A11 nolu yayında sadece proje no belirtilmektedir, DUBAP, Project no: 14-TF-106). Davacının kendisinin görevli olmadığı kurumlarda, kendi alanı dışında gerçekleştirilmiş olan A11 ve A13 nolu yayınlarında kanaatimizce bu yazarlık bahsinde şüpheli bir durum sözkonusudur. Davacının kendi beyanına göre sadece istatistiksel analizler/yazıma katkıda bulunduğunu belirtttiği A14, A15 nolu eserlerdeki katkısının ise tali ve teknik düzeyde olduğu düşünülmüştür. Fikir ve sanat eserleri kanununun 10 maddesine göre bu tür tali ve teknik katkılarla eserlerde yazarlık hakkı iddiası anlamlı bulunmamıştır. Bu konuların karşı beyanlarla açıklığa kavuşturulması mümkün olmadığı gibi görüldüğü üzere yeni tartışmalı konuları açığa çıkarmaktadır. Katkıların tali ve teknik boyuttan öteye gidip gitmediğini netleştirmek için Etik Kurul dokümanlarına ihtiyaç vardır.

Sonuçlar:

Önceki raporlarımızda belirtildiği üzere davacının eserler listesinin değerlendirilmesinden ‘İntihal’ başlığı altında ele alınabilecek bir etik ihlal saptanmamıştır. 2-Genel anlamda ‘akademik teamüllere aykırı tutum ve davranışlar içerisinde bulunmak’ fiiline dair etik bir ihlal tespit edilmemiştir. Daha önce Doçentlik değerlendirme aşamasında şikayete konu olan iddialarda sözü geçen biçimiyle (bazı örgütlerle ilişkili olmak ile ilgili) ‘akademik teamüllere aykırı tutum ve davranışlarda içerisinde bulunmak’ fiiline dair bir ‘ihlal’ dosya içeriği ve eserlerin değerlendirmesinden anlaşılmayacağı gibi, aynı zamanda heyetimizin görev ve sorumluluk alanı içinde yer alan bir husus olduğu düşünülmemiştir. 3-İkinci bilirkişi raporumuzda yüksek mahkemenizden tek tek sıralayarak istemiş olduğumuz somut bilgi ve belgeler bu davaya konu olan eser ve araştırmaların kurumsallığının belgeleridir. Bu bilgi ve belgeler temin edilmediğinden işbu 3. bilirkişi raporumuzda ayrıca ayrıntılı olarak açıklandığı üzere ve daha önce 26.08.2018 tarihli raporumuzda A,B,C maddeleri ile sınıflanan etik ihlal şüpheleri giderilememiştir.’ şeklinde görüş ve kanaat belirtildiği, söz konusu raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı idare tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmediği, davacı tarafından bilirkişi raporuna yönelik yapılan itirazlar yerinde görülmeyerek söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği kanaatine varıldığı, bu durumda, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden; davacının eserlerinde intihal ve akademik teamüllere aykırı olarak beklenmeyen tutum ve davranış fiillerine ilişkin etik ihlalinde bulunmadığı, haksız yazarlık yönünden ise; davalı idare tarafıdan Mahkemenin ara kararlarına rağmen dava dosyasına Etik Kurul dosyaları tam olarak sunulmadığından bilirkişi raporlarında bu konuda net görüş belirtilmediği, bilirkişi raporlarında; Etik Kurul dokümanları temin edilemediğinden haksız yazarlık yönünden etik ihlal şüphelerin giderilmediği şeklinde görüş belirtildiği, davacıya isnat edilen haksız yazarlık fiilini işlendiği yönünde iddialarında soyut kaldığı, fiilin objektif delillerle açık ve net bir şekilde davalı idarece ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının doçentlik başvuru dosyasında etik ihlalinde bulunmadığı sonucuna varılmakta olup, davacının etik ihlalinde bulunduğuna ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönünde Ankara 2. İdare Mahkemesi’nce verilen 30/09/2021 gün ve E:2019/1228, K:2021/1578 sayılı kararın; davalı idare vekilince, ilgili mevzuat hükümlerine göre Etik Kurulu oluşturulduğu ve oluşturulan etik kurulunun davacının etik ihlal fiili işlediğine karar verdiği, işbu nedenle idarelerinin yaptığı işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

Henüz yorum yok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RANDEVU ALIN

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.