AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI

Akademik Kadro İlanına İtiraz ve İptal Davası, bir üniversitenin veya yükseköğretim kurumunun yayınladığı akademik kadro ilanının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan itiraz ve açılan davadır. Akademik kadro ilanına itiraz ve iptal davası, idari yargıda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu çerçevesinde açılır.

AKADEMİK KADRO NEDİR?

Akademik kadro, bir üniversitenin veya yükseköğretim kurumunun eğitim, araştırma ve topluma hizmet misyonlarını yerine getirmek üzere görevlendirdiği akademik personelden oluşur. Bu kadro, yükseköğretim kurumunun bünyesinde bilimsel çalışma yapmak, ders vermek ve akademik alanlarda çeşitli hizmetlerde bulunmak üzere belirli unvanlara sahip kişileri kapsar. Akademik kadro, bilimsel ve mesleki yetkinliklere sahip bireylerin akademik bir ortamda çalışmalarını sürdürebilmesini sağlar.

AKADEMİK KADRO UNVANLARI VE GÖREVLERİ

Profesör

En yüksek akademik unvandır. Profesörler, genellikle alanlarında uzun yıllar süren bilimsel çalışmalar sonucunda bu unvana ulaşır.

Görev ve Yetkileri

  • Kendi alanında bağımsız araştırmalar yürütmek.
  • Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyelerinde ders vermek.
  • Bilimsel projeler yürütmek ve yönetmek.
  • Doktora öğrencilerine tez danışmanlığı yapmak.
  • Fakülte veya bölüm yönetiminde görev alarak akademik ve idari işlere katkı sağlamak.

Doçent

Profesörlükten bir alt unvandır. Doçentlik unvanı, ilgili alanlarda başarılı akademik çalışmalar ve bir sınav sürecinin tamamlanması sonucunda verilir.

Görev ve Yetkileri

  • Akademik yayınlar yapmak ve bilimsel etkinliklerde yer almak.
  • Lisans ve lisansüstü dersler vermek.
  • Bilimsel projelerde yürütücü veya araştırmacı olarak görev almak.

Doktor Öğretim Üyesi

Doktora derecesine sahip akademisyenlerdir. Doçentlik sınavına girmemiş veya henüz doçent unvanı almamış kişileri kapsar.

Görev ve Yetkileri

  • Kendi alanında araştırma yapmak ve yayınlar üretmek.
  • Lisans ve yüksek lisans düzeyinde ders vermek.
  • Öğrencilere akademik danışmanlık yapmak.

Öğretim Görevlisi

Lisans veya lisansüstü düzeyinde ders vermekle görevli akademisyenlerdir. Genellikle meslek yüksekokullarında veya uygulamalı derslerde görev alırlar.

Görev ve Yetkileri

  • Teorik ve uygulamalı dersler vermek.
  • Eğitim materyali hazırlamak ve ders içeriklerini güncellemek.
  • Alanıyla ilgili uygulamalı çalışmalara katılmak.

Araştırma Görevlisi

Akademik kariyerin başlangıç seviyesindeki unvandır. Araştırma görevlileri genellikle lisansüstü eğitimlerine devam eden kişilerdir.

Görev ve Yetkileri

  • Akademik birimlerde araştırma ve proje çalışmalarında destek sağlamak.
  • Derslerde yardımcı olmak ve uygulama derslerini yürütmek.
  • Lisansüstü eğitim kapsamında kendi uzmanlık alanında çalışmalar yapmak.

AKADEMİK KADRONUN ÖZELLİKLERİ

  • Bilimsel Yetkinlik: Akademik kadro üyeleri, kendi alanlarında uzmanlaşmış, bilimsel metodolojiyi bilen ve uygulayabilen kişilerdir.
  • Araştırma ve Yayın: Akademik kadro üyeleri, sürekli olarak bilimsel araştırmalar yapar, makaleler yayınlar ve bilimsel toplantılara katılır.
  • Eğitim ve Öğretim: Lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ders verme ve danışmanlık yapma sorumluluğu taşırlar.
  • Toplumsal Katkı: Üniversitelerin topluma fayda sağlayacak projeler üretmesine ve sorunlara çözüm bulmasına katkıda bulunurlar.
  • Bağımsızlık ve Özgürlük: Akademik kadro üyelerinin çalışmaları bilimsel etik çerçevesinde özgürce yürütülür.

AKADEMİK KADROYA ATAMA SÜRECİ

Akademik kadroya atamalar, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversite senatoları tarafından belirlenen kriterlere göre yapılır.

  • Profesör ve Doçent Atamaları: Yayın kriterleri, akademik başarılar ve bilimsel katkılar esas alınır.
  • Doktor Öğretim Üyesi ve Diğer Kadrolar: İlan edilen pozisyona uygun eğitim durumu, akademik çalışmalar ve mülakat sonuçlarına göre atanır.
  • Akademik Kadronun Önemi
  • Bilimsel Gelişim: Yeni bilgilerin üretilmesi ve bilimsel ilerlemenin sağlanmasında akademik kadronun çalışmaları kilit rol oynar.
  • Eğitim Kalitesi: Öğrencilere kaliteli bir eğitim verilmesi, akademik kadronun yetkinliğine ve motivasyonuna bağlıdır.
  • Üniversite İtibarı: Üniversitelerin ulusal ve uluslararası sıralamalarda yer alması, akademik kadronun başarısına dayanır.

Akademik kadro, üniversitelerin temel taşını oluşturarak bilim, eğitim ve toplum hizmetlerinde sürdürülebilirliği sağlar. Unvanlar arasında görev ve sorumluluk farkları olsa da, tüm akademik personelin ortak amacı bilime ve topluma katkı sunmaktır.

Akademik kadro atamalarında idarenin takdir yetkisi ve sınırları konusunu incelemek için tıklayınız

AKADEMİK KADRO İLANLARI NEDİR?

Akademik kadro ilanları, üniversitelerin eğitim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yürütmek için ihtiyaç duyduğu öğretim üyeleri ve diğer akademik personelin atanması amacıyla yayınlanır. Bu ilanlar, profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi gibi farklı akademik pozisyonları kapsar. İlan süreçleri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun bir şekilde düzenlenir. Amaç, her pozisyona uygun niteliklere sahip adayları belirleyerek, akademik liyakat ilkesini temel alarak kadroları doldurmaktır.

AKADEMİK KADRO İLANLARININ ŞARTLARI

Her akademik kadro ilanında, pozisyonun gerektirdiği unvan, çalışma alanı ve başvuru şartları açıkça belirtilir. Örneğin, bir profesörlük ilanında adayın belirli bir bilim dalında uzmanlaşmış olması, belirli sayıda ulusal veya uluslararası yayın yapmış olması gibi şartlar yer alır. Bununla birlikte, başvuruların nasıl ve hangi süre içinde yapılacağı gibi detaylar da ilanlarda belirtilir. Ancak bu şartların bazı durumlarda eşitlik ve objektiflik ilkesine aykırı düzenlenmesi nedeniyle akademik kadro ilanına itiraz hakkı gündeme gelebilir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ

Akademik kadro ilanına itiraz, üniversiteler tarafından yayımlanan akademik kadro duyurularında adalet, eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı durumların tespit edilmesi halinde başvurulan bir hukuki yoldur. Üniversitelerde açılan profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi pozisyonlarına yönelik ilanlarda adayların haklarını koruyabilmesi açısından akademik kadro ilanına itiraz mekanizması son derece önemlidir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZIN HUKUKİ DAYANAKLARI

Akademik kadro ilanına itiraz, Anayasa’nın eşitlik ilkesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile düzenlenmiştir. Eğer bir akademik kadro ilanında, kişiye özel şartlar belirlenmiş veya tarafsızlıktan sapılmışsa, adaylar akademik kadro ilanına itiraz ederek bu ilanların iptal edilmesini talep edebilir. Hukukun temel amacı, bireysel hak ihlallerini önleyerek toplumsal adaleti sağlamaktır. Bu bağlamda, akademik kadro ilanına itiraz süreci, akademik adaletin sağlanması açısından önemli bir rol oynar.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ NEDENLERİ

Kişiye Özel Şartlar: Bir ilanın yalnızca belirli bir adayı avantajlı duruma getirecek şekilde hazırlanması, akademik kadro ilanına itiraz gerekçesi oluşturur. Örneğin, belirli bir alanda çalışma yapmış olma şartı yerine, daha dar kapsamlı ve spesifik bir araştırmayı şart koşmak, hukuki olarak tartışmalıdır ve akademik kadro ilanına itiraz gerekçesi oluşturur.

Kişiye özel akademik kadro ilanın iptali konusunda verilen örnek kararı incelemek için tıklayınız.

Liyakat İlkelerine Aykırılık: Akademik pozisyonlara başvuruda liyakatın esas alınmaması, diğer adayların haklarını zedelediği gibi akademik kadro ilanına itiraz yolunu da açar.

Objektif Kriterlerin Dışına Çıkılması: Açık ve somut kriterler yerine keyfi şartların getirilmesi durumunda, başvuru sahipleri akademik kadro ilanına itiraz ederek sürecin yeniden değerlendirilmesini talep edebilir.

Eşitlik İlkesinin İhlali: Adaylar arasında ayrımcılık yaratacak herhangi bir düzenleme veya uygulama, akademik kadro ilanına itiraz için güçlü bir gerekçe sunar.

Değerlendirme Sürecinde Usulsüzlük: Değerlendirme komisyonunun objektif bir değerlendirme yapmadığına dair somut şüpheler oluşursa, akademik kadro ilanına itiraz edilebilir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ SÜRECİ

Akademik kadro ilanına itiraz süreci, adayların haklarının korunması için belirli adımları içerir:

İlanın Detaylı İncelenmesi: Başvuru sahipleri, ilana dair şartları dikkatle incelemeli ve herhangi bir hukuka aykırılık tespit etmeleri halinde akademik kadro ilanına itiraz sürecini başlatmalıdır.

Yazılı Dilekçe ile Başvuru: Üniversitenin ilgili birimine yazılı dilekçe sunularak, akademik kadro ilanına itiraz gerekçeleri belirtilir. Akademik kadro ilanına itiraz dilekçesinde, ilanın hangi noktalarda hukuka aykırı olduğu somut delillerle açıklanmalıdır.

Üniversitenin Kararı: Üniversite yönetimi, akademik kadro ilanına itirazı değerlendirip kararını iletir. Olumsuz karar alınması halinde adaylar, akademik kadro ilanına itiraz sürecini yargıya taşıyabilir.

İdari Yargıya Başvuru: İlanın iptali için idare mahkemesine başvurularak akademik kadro ilanına iptal davası açılır. Mahkeme, ilan şartlarını değerlendirerek hukuka aykırılık tespit ederse, ilan iptal edilir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Somut Dayanaklar: Adaylar, akademik kadro ilanına itiraz sürecinde ilanın hukuka aykırılığını destekleyen somut delilleri sunmalıdır.

Uzman Hukuki Destek: İtiraz dilekçesinin hazırlanması ve yargı sürecinin yönetilmesi için alanında uzman bir avukattan destek alınması, akademik kadro ilanına itiraz sürecinin başarı şansını artırır.

Süre Sınırları: Akademik kadro ilanına itiraz, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren yasal süreler içinde yapılmalıdır. Akademik kadro ilanına itiraz 60 günle sınırlıdır.

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZIN SONUÇLARI

Eğer akademik kadro ilanına itiraz süreci olumlu sonuçlanırsa, ilgili ilan iptal edilir ve hukuka uygun şekilde yeniden düzenlenir. Akademik kadro ilanına itiraz, yalnızca bireysel hakları korumakla kalmaz, aynı zamanda üniversitelerdeki akademik süreçlerin daha şeffaf ve adil bir şekilde işlemesini sağlar.

Akademik kadro ilanına itiraz, akademik süreçlerde adaletin ve liyakatın korunması için önemli bir mekanizmadır. Akademik kadro ilanına itiraz adayların haklarını savunabilmesi, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir öneme sahiptir. Üniversitelerde şeffaflık ve eşitlik ilkelerinin tesis edilmesi için akademik kadro ilanına itiraz sürecinin etkin bir şekilde işletilmesi gerekir. Akademik kadro ilanına itiraz, yalnızca bireysel hakların değil, aynı zamanda akademik etik kurallarının da korunmasını sağlar.

Akademik Kadro İlanına İtiraz Akademik Kadro İlanına İptal Davası

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI

Akademik kadro ilanına iptal davası, üniversiteler tarafından yayınlanan akademik kadro ilanlarının hukuka aykırılık taşıması durumunda açılan bir dava türüdür. Akademik kadro ilanına iptal davası, üniversitelerin liyakat ilkesine aykırı, belirli kişilere avantaj sağlayan veya eşitlik ilkesini ihlal eden ilanlarına karşı açılmaktadır. Akademik kadro ilanına iptal davası, bireylerin haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması açısından büyük bir öneme sahiptir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASININ AMACI

Akademik kadro ilanına iptal davası, bir akademik kadro ilanında yer alan hukuka aykırı şartların iptal edilmesi ve objektif değerlendirme süreçlerinin sağlanması için açılır. Akademik kadro ilanına iptal davası süreci, akademik ilanların adalet ve eşitlik ilkelerine uygun olarak yapılmasını garanti altına almayı amaçlar. Akademik kadro ilanlarının hukuka uygunluğu denetlenmediği takdirde, hem bireysel hak kayıpları hem de üniversitelerde liyakate dayalı olmayan atamalar gerçekleşebilir. Bu nedenle, akademik kadro ilanına iptal davası, akademik dünyada adaletin tesisi açısından kritik bir araçtır.

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI AÇMA NEDENLERİ

Kişiye Özel Şartlar: Eğer bir ilan, belirli bir kişiyi avantajlı kılmak için hazırlanmışsa, bu durum akademik kadro ilanına iptal davası açılmasına gerekçe oluşturur.

Eşitlik İlkesine Aykırılık: İlan şartlarının eşitlik ilkesine aykırı şekilde düzenlenmesi durumunda, akademik kadro ilanına iptal davası açılabilir.

Objektif Kriterlerin Bulunmaması: Akademik kadro ilanlarında objektif ve somut değerlendirme kriterlerinin bulunmaması, akademik kadro ilanına iptal davası açılmasına neden olabilir.

Yasal Şartların Sağlanmaması: Eğer ilan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na veya diğer ilgili mevzuata aykırıysa, bu durum da akademik kadro ilanına iptal davası açılmasını gerektirir.

Şeffaflık Eksikliği: Değerlendirme sürecinde şeffaflık ilkesine uyulmaması halinde, adaylar akademik kadro ilanına iptal davası açma hakkına sahiptir.

Gerekçesiz Düzenlenen Jüri Raporu ile Yapılan Atamanın İptali başlıklı yazımızı incelemek için tıklayınız

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI SÜRECİ

Akademik kadro ilanına iptal davası, belirli bir prosedür çerçevesinde ilerler. Akademik kadro ilanına iptal davasında ilk olarak, ilan detaylı bir şekilde incelenir ve hukuka aykırı unsurlar tespit edilir. Akademik kadro ilanına iptal davası sürecinde daha sonra, üniversitenin ilgili yönetimine bir başvuru yapılarak durumun düzeltilmesi talep edilir. Akademik kadro ilanına iptal davası sürecinde eğer bu başvurudan olumlu bir sonuç alınamazsa, idare mahkemesine gidilerek akademik kadro ilanına iptal davası açılır. Akademik kadro ilanına iptal davası sürecinde, ilan ile ilgili hukuka aykırılıklar somut delillerle desteklenir ve Akademik kadro ilanına iptal davasında mahkeme kararıyla ilanın iptali sağlanabilir.

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Süreye Uyum: Akademik kadro ilanına iptal davası, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu süreyi aşan başvurular, yargı organlarınca reddedilir.

Delillerin Hazırlanması: Dava sürecinde ilanın hukuka aykırılığını gösteren delillerin hazırlanması, akademik kadro ilanına iptal davası açısından büyük önem taşır.

Avukat Desteği: İdare hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmak, akademik kadro ilanına iptal davası sürecinde başarılı bir sonuç elde edilmesini kolaylaştırır.

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASININ SONUÇLARI

Mahkeme, akademik kadro ilanına iptal davası sonucunda ilandaki hukuka aykırı unsurların iptal edilmesine ve ilanın yeniden düzenlenmesine karar verebilir. Akademik kadro ilanına iptal davası sonucundaki kararlar, hem ilan sürecinde mağdur olan adayların haklarının iade edilmesini hem de üniversitelerin bundan sonraki süreçlerde daha dikkatli davranmasını sağlar.

Akademik kadro ilanına iptal davası, sadece bireysel hakların korunması değil, aynı zamanda akademik dünyada liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin hayata geçirilmesi açısından önemli bir hukuki mekanizmadır. Üniversitelerin yayınladığı ilanlarda hukuka aykırı durumlarla karşılaşılması halinde, akademik kadro ilanına iptal davası açılarak bu sorunların çözülmesi sağlanabilir. Yargı organlarının akademik kadro ilanına iptal davası verdiği kararlar, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde adaletin tesis edilmesine katkıda bulunur.

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASINDA BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ

Akademik kadro ilanına iptal davasında bilirkişi incelemesi, davaya konu olan akademik kadro ilanının hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi için başvurulan önemli bir yargı aşamasıdır. Bilirkişi, akademik kadro ilanına iptal davasında teknik veya akademik yönlerini inceleyerek mahkemeye uzman görüşü sunar. Bu süreç, hem ilanın liyakat ve eşitlik ilkelerine uygun olup olmadığının tespiti hem de mevzuata aykırılıkların ortaya konması açısından kritik bir öneme sahiptir.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİN GEREKÇESİ

Bilirkişi incelemesi, akademik kadro ilanları uzmanlık gerektiren kriterler içerdiği için gereklidir. Akademik ilanlarda, adayların hangi şartları taşıması gerektiği, hangi niteliklere sahip olmaları gerektiği gibi teknik detaylar bulunur. Bu nedenle, akademik kadro ilanına iptal davasında mahkemenin bu kriterlerin hukuka uygun olup olmadığını doğru bir şekilde değerlendirebilmesi için bilirkişi desteği gereklidir. Bilirkişi, bu detayları analiz ederek mahkemeye uzman görüşü sunar.

BİLİRKİŞİ RAPORUNUN İÇERİĞİ

Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, akademik kadro ilanında yer alan şartların hukuka uygun olup olmadığını belirler. Rapor, aşağıdaki unsurları içerir:

  • İlanda yer alan özel şartların hukuka uygunluğu,
  • İlanın liyakat ve eşitlik ilkesine uygunluğu,
  • İlanda belirtilen şartların sadece belirli kişilere avantaj sağlamayı amaçlayıp amaçlamadığı gibi değerlendirmeler yapılır.
  • Bu rapor, mahkemenin kararında önemli bir yer tutar ve davanın seyrini doğrudan etkileyebilir.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİN HUKUKİ SONUÇLARI

Bilirkişi incelemesinin sonucu, mahkemenin kararını şekillendirir. Eğer bilirkişi, akademik kadro ilanında hukuka aykırılık tespit ederse, mahkeme bu bulguları dikkate alarak ilanı iptal edebilir. Bu tür bir inceleme, davanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar ve hem adayların haklarının korunmasını hem de üniversitelerin adaletli bir değerlendirme süreci yürütmesini sağlar. Bilirkişinin raporu, yalnızca mahkemenin kararını etkileyen bir belge değil, aynı zamanda üniversitelerin gelecekteki ilanlarında daha dikkatli olmalarını sağlayan bir rehberdir.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİN MAHKEMEYE KATKISI

Bilirkişi, akademik kadro ilanına iptal davasında mahkemeye önemli bir uzman görüşü sunar. Mahkeme, bilirkişinin önerilerini dikkate alarak, ilanı hukuka uygunluk açısından değerlendirir. Özellikle, belirli kişilere avantaj sağlayan şartlar, liyakata aykırı düzenlemeler veya eşitlik ilkesine zarar veren durumlar bilirkişi raporunda vurgulanabilir. Mahkeme, bu rapor doğrultusunda karar verirken daha sağlam bir hukuki temel oluşturur.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİN ÖNEMİ

Akademik kadro ilanına iptal davasında bilirkişi incelemesi, dava sürecinin daha sağlıklı ve adil bir şekilde ilerlemesine katkı sağlar. Akademik ilanlar, sadece profesyonel düzeyde teknik bilgi gerektiren değil, aynı zamanda hukuka uygunluk açısından titiz bir değerlendirme yapılması gereken belgelerdir. Bilirkişi, bu tür ayrıntılı ve uzmanlık gerektiren incelemelerde mahkemenin doğru bir karar vermesine yardımcı olur. Ayrıca, bilirkişinin tarafsız ve objektif bir şekilde yaptığı değerlendirme, mahkemenin verdiği kararın adaletli olmasını sağlar.

BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNİN YARARLARI

Bilirkişi incelemesi, akademik kadro ilanına iptal davası açısından önemli bir yarar sağlar. Mahkeme, yalnızca başvurulan kanunları değil, aynı zamanda alanındaki uzman kişilerin görüşlerini de dikkate alır. Bu durum, dava sürecinin daha güvenilir ve etkili olmasına yol açar. Bilirkişi, sadece hukuki unsurlar değil, akademik değerlerin de göz önünde bulundurulmasını sağlar. Bu nedenle, akademik kadro ilanına iptal davasında süreçlerinde bilirkişi incelemesi büyük bir rol oynar.

Akademik kadro ilanına iptal davasında bilirkişi incelemesi, ilanların hukuka uygunluğunu değerlendiren ve mahkemeye yol gösteren kritik bir aşamadır. Bilirkişi, akademik kadro ilanına iptal davasında sürecinde mahkemeye uzman görüşü sunarak, ilanların liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerine uygun olup olmadığını değerlendirir. Bu süreç, akademik dünyada adaletin sağlanmasına, hak ihlallerinin önlenmesine ve daha adil bir değerlendirme sürecinin işlemesine katkı sağlar.

Akademik Kadro İlanına İtiraz Akademik Kadro İlanına İptal Davası

AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI İLE İLGİLİ YARGI KARARLARI

Gaziantep Bölge İdare Mahkemesinin 03.08.2024 T. 2024/134 Sayılı kararında Malatya 3. İdare Mahkemesinin 18/01/2024 gün ve E:2023/1508 sayılı kararında verilen “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” kararının kaldırılmasına ilişkin kararında

“2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 23. maddesinde; “a) Yükseköğretim kurumlarında açık bulunan doktor öğretim üyesi kadroları rektörlükçe ilan edilir. İlan edilen bu kadrolara fakültelerde dekan; diğer birimlerde müdürler, biri o birimin yöneticisi biri de o yükseköğretim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür yönetim kurullarının görüşünü aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır. Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

 12.06.2018 tarihli ve 30449 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında da “Fakültelerde dekan, diğer birimlerde müdür; ilan edilen kadrolar için adayların durumlarını incelemek üzere, en az biri başka üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünden olmak üzere adayın başvurduğu bilim alanı ile ilgili olan üç profesör veya doçent kadrosunda bulunan doçenti, ilana son başvuru tarihinden itibaren on beş gün içinde tespit eder. İlan edilen kadronun bulunduğu birimin bölüm başkanının, profesör veya doçent kadrosundaki doçent olması halinde, tespit edilecek üç profesör veya doçent kadrosundaki doçentten biri olarak belirlenmesi zorunludur.” kuralı bulunmaktadır…

Yukarıda metnine yer verilen Yönetmelik hükmüne göre; “doktor öğretim üyesi” kadrolarına başvuran adayların durumlarını incelemek için oluşturulacak üç kişilik jüri içerisinde kadronun ilan edildiği birimin bölüm başkanının (profesör ya da doçent kadrosunda doçent olması kaydıyla) bulunmasının zorunlu olduğu açıktır…

Bu durumda, mevzuat ile belirlenen usule uygun olarak jüri oluşturulmaksızın yapılan değerlendirme sonucu tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Her ne kadar, davalı idarece, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölüm Başkanının idarece belirlenen jüride yer aldığı, ancak uzmanlık alanı Türkçe Eğitimi olduğu için kendi isteğiyle jüri üyeliğinden ayrıldığı belirtilmiş ise de yukarıda hükmüne yer verilen yönetmelikte bu konuda bir istisnaya yer verilmemiş olup, aksine ilan edilen kadronun bulunduğu birimin bölüm başkanının, profesör veya doçent kadrosundaki doçent olması halinde, tespit edilecek üç profesör veya doçent kadrosundaki doçentten biri olarak belirlenmesi zorunlu tutulmuştur.

Öte yandan, dava konusu işlem, Anayasal bir hak olan “çalışma” hakkına ilişkin olduğundan ve uygulanması halinde davacının çalışma hakkı ve bilimsel çalışmalarını olumsuz yönde etkileyebileceği sebebiyle telafisi güç zararlar doğurabileceği de açıktır.

 Açıklanan nedenlerle; davacı tarafından yapılan itirazın kabulüne, Malatya 3. İdare Mahkemesi’nce verilen “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” ilişkin 18/01/2024 gün ve E:2023/1508 sayılı kararın kaldırılmasına, açıkça hukuka aykırı olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, teminat alınmaksızın 2577 sayılı Kanunun 27/2. maddesi uyarınca dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, 08/03/2024 gününde oybirliğiyle karar verildi.” Akademik kadro ilanına itiraz ve iptal davası konusunda bir örnek olmuştur.

Yine Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 2024/400 E. 2024/1591K. Ankara 5. İdare Mahkemesi’nce dava konusu işlemin iptali yönünde verilen 14/12/2023 gün ve E:2023/82, K:2023/2294 sayılı kararın kaldırılması onuşundaki kararı incelersek;

“2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Doktor Öğretim Üyesi” başlıklı 23. maddesinde; “(Değişik: 22/2/2018-7100/4 md.) a) Yükseköğretim kurumlarında açık bulunan doktor öğretim üyesi kadroları rektörlükçe ilan edilir. İlan edilen bu kadrolara fakültelerde dekan; diğer birimlerde müdürler, biri o birimin yöneticisi biri de o yükseköğretim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür yönetim kurullarının görüşünü aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama rektör tarafından en çok dört yıl süre ile yapılır.

Her atama süresinin sonunda görev kendiliğinden sona erer. Görev süresi sona erenler yeniden atanabilirler. b) Doktor öğretim üyeliğine atanabilmek için, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekir. c) Yükseköğretim kurumları, doktor öğretim üyesi kadrosuna atama için Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.

Bakılan uyuşmazlıkta; bahse konu kadro ilanında başvuranlarda aranan nitelikler arasında “Doktorasını Biyoloji alanında yapmış olmak. Gıda Mikrobiyolojisi ve Antibiyotik Direnci alanlarında çalışmaları olmak” şartının arandığı; her ne kadar İdare Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda aksi belirtilmiş ise de, söz konusu açıklamanın bahse konu kadroya başvuran adaylar tarafından karşılandığı hususunun sabit olduğu görüldüğünden, Dairemizce “bir kişiyi işaret ettiği” şeklinde değerlendirilememiştir.

Diğer taraftan, bir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir

yetkisinin tanınmış bulunduğu,  idarenin  bu  konuda yargı kararı  ile  zorlanamayacağı,  diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı  ve  hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine  tabi  bulunduğu  hususu  idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Bu durumda, dava dosyasında mevcut olan tüm bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun ilgili mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar ile değerlendirilmesinden, davacı da dahil başvuran adayların atanma şartlarını haiz bilimsel yeterliğe sahip oldukları ve bilirkişi raporunda yer verilen hususların (yurt dışı yayınları ve bunların nicelik ve niteliği, atıf, kongre ve sempozyum)

“Doktorasını Biyoloji alanında yapmış olmak. Gıda Mikrobiyolojisi ve Antibiyotik Direnci alanlarında çalışmaları olmak” ek koşullu kamu görevinin üstlenilmesinde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden adaylar arasında bariz bir farklılığı ortaya koyamadığı hususları birlikte dikkate alındığında, atama yapma hususunda davalı idareye tanınan takdir yetkisinin davacının atanmaması yönünde kullanılmasında kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla da davacının anılan kadroya atanmamasına (başkasının atanmasına) ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenlerle, davalı idare ve müdahil vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurularının kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına; davanın reddine…” Akademik kadro ilanına itiraz ve iptal davası konusunda bir örnek olmuştur.

İstanbul 6. İdari Mahkemesinin 19.07.2024 Tarihli 2023/2736 sayılı ara kararında Akademik kadro ilanına iptal davasında bilirkişi incelemesinin ve bilirkişi seçiminin önemi belirtilmiştir.

“6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 34. maddesinde; “(1) Hâkim, aşağıdaki hâllerde davaya bakamaz; talep olmasa bile çekinmek zorundadır…1) Hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanır. Ancak, bilirkişinin, aynı dava veya işte daha önceden tanık olarak dinlenmiş bulunması, bir ret sebebi teşkil etmez. (2) Hâkimler hakkındaki yasaklılık sebeplerinden biri, bilirkişinin şahsında gerçekleşmişse, mahkeme, hüküm verilinceye kadar, her zaman bilirkişiyi resen görevden alabileceği gibi, bilirkişi de mahkemeden, görevden alınma talebinde bulunabilir…

Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafından Mahkememize 15.07.2024 tarihinde sunulan dilekçeyle ”Mahkemece re’sen seçilen bilirkişi heyetinin üç üyesinin de Yıldız Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde görev yaptığının görüldüğü, dava konusu akademik kadronun ise Biyoloji Bölümü Genel Biyoloji Ana Bilim Dalı için açıldığı,

bilirkişi heyetinden ataması yapılan adayın görevlendirildiği dersler yönünden ek koşulla aranan spesifik çalışma alanının gerekli olup olmadığının ve lisans seviyesinde yer alan mezkûr derslerin Genel Biyoloji Anabilim Dalında görevli herhangi bir öğretim üyesi tarafından verilip verilemeyeceğinin de değerlendirilmesi talep edildiğinden ilgili anabilim dalından seçilmemiş olmaları nedeniyle bilirkişi heyetine itiraz edildiği, dosyanın Biyoloji bölümünü haiz üniversitelerin Genel Biyoloji Anabilim Dalından seçilecek Bilirkişi Heyetine tevdisi ” talep edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; dava konusu kadronun  Biyoloji Bölümü Genel Biyoloji Ana Bilim Dalı için açıldığı dikkate alındığında yeni bir bilirkişi heyeti belirlenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği anlaşıldığından bilirkişilere yapılan itirazın bu minvalde kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından bilirkişilere yönelik yapılan itirazının kabulüne, belirlenecek bilirkişilerin taraflara ayrıca tebliğ edileceğine, kararın taraflara ve bilirkişilere tebliğine….” Akademik kadro ilanına itiraz ve iptal davasında bilirkişi konusunda bir örnek olmuştur.

Yine Ankara Bölge İdare Mahkemesinin yürütmenin durdurulması isteminin reddi yönünde Bolu İdare Mahkemesince verilen 11/06/2024 gün ve E:2024/353 sayılı kararın kaldırılmasına ilişkin karar incelersek;

“Dava; davacı tarafından, Düzce Üniversitesi Rektörlüğü’nün 25.12.2023 tarihli ilanında yer alan Fen Edebiyat Fakültesi Fizikokimya Anabilim Dalı Doçent kadrosuna atanma talebiyle yapmış olduğu başvurunun, Düzce Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı’nın 11.03.2024 tarih ve E-410643 sayılı işlemiyle bildirilen bahsi geçen kadroya atanmasının uygun görülmemesine ilişkin Düzce Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun 07.03.2024 tarih ve 93 No.lu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

2547 Yükseköğretim Kanunu’nun “Doçentlik ve atama” başlıklı 24.maddesinde “…d) Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır…

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından, Düzce Üniversitesi Rektörlüğü’nün 25.12.2023 tarihli ilanında yer alan Fen Edebiyat Fakültesi Fizikokimya Anabilim Dalı Doçent kadrosuna atanma talebiyle yapmış olduğu başvuru üzerine  davalı Üniversite Rektörü tarafından görevlendirilen jüri üyelerince akademik eser ve çalışmalarının incelendiği, iki jüri üyesi tarafından olumsuz, bir jüri üyesi tarafından olumlu görüş belirtildiği, söz konusu raporların Üniversite Yönetim Kurulunda görüşüldüğü ve  07.03.2024 tarih ve 93 No.lu kararı ile kadroya atanmasının uygun olmadığına karar verildiği, bu hususun davalı Üniversite Rektörü tarafından 11.03.2024 tarih ve 410643 sayılı yazı ile davacıya bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır…

Bu bağlamda, doçent kadrosuna atanma işlemlerine karşı atanamayan kişiler tarafından açılan davalarda, uyuşmazlığın çözümünün hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektirir nitelikte olduğu, dolayısıyla da bilirkişiye başvurulmasını gerektirdiğinin kabulü gerekmektedir…

Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne; yürütmenin durdurulması talebinin reddine yönelik olarak verilen itiraza konu Mahkeme kararının kaldırılmasına; belirlenen eksiklik giderildikten sonra yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, 10/07/2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.”

Akademik Kadro İlanlarına karşı açılan diğer davalarımızın özetleri için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz:

AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ VE İPTAL DAVASI

Henüz yorum yok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

RANDEVU ALIN

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız