![KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ, KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI](https://yuksekogretimhukuku.com/wp-content/uploads/2025/01/KISIYE-OZEL-AKADEMIK-KADRO-ILANINA-ITIRAZ-VE-IPTAL-DAVASI-1024x576.png)
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ, KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz ve iptal davası, üniversite ya da yükseköğretim kurumlarında, belirli bir kişiyi hedefleyerek veya sadece bir kişiye uygun olacak şekilde akademik kadro ilanı yayımladığı durumlarda başvurulan hukuki bir süreçtir. Akademik kadro ilanları, ilan ve başvuru süreci ilgili üniversitenin yönetmeliği ve 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’na göre hazırlanmaktadır. Açılan akademik kadro ilanını kişiye özel olduğu düşünülüyorsa kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz edilebilir. İtiraz sonucunda istenilen sonuç elde edilememişse kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası da açabilir.
Makalenin ayrıntılarına geçmeden önce benzer olan şu makalelerimize de göz atabilirsiniz:
AKADEMİK KADRO İLANI NEDİR?
Akademik kadro ilanı, üniversitelerin bünyesinde eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürmek üzere profesör, doçent, doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi gibi unvanlarla akademik personel alımı için yapılan duyurulardır. Akademik kadro ilanları, üniversitelerin ihtiyaçları doğrultusunda, belirli şartlar ve kriterlere uygun şekilde hazırlanır. Şartlara uyan kişiler, başvurularını yaparak ilgili üniversitede görev alabilirler.
Akademik kadro ilanlarının amacı, üniversitelerin eğitim-öğretim ve araştırma kapasitelerini güçlendirmek için ihtiyaç duyulan nitelikli akademisyenleri bünyesine katmaktır. İlanlar, şeffaflık ve liyakat esasına dayalı olarak yayımlanmalıdır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANI NEDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanı, üniversite ya da yükseköğretim kurumlarının akademik personel alımı için yayımladığı duyuruların, yalnızca belirli bir adaya uygun şartlarla hazırlanmış olması durumudur. Bu tür ilanlar, belirli bir adayın özelliklerini birebir karşılayan şartlar veya sınırlamalar içerecek şekilde düzenlenir ve diğer adayların başvurma veya yarışma şansını fiilen ortadan kaldırır.
Kişiye özel akademik kadro ilanları, eşitlik, liyakat ve şeffaflık ilkelerine aykırı olduğundan hem hukuki hem de etik açıdan eleştiri konusu olur. Bu tür ilanlar, akademik rekabeti ve güvenilirliği zedeler ve yargıya taşınabilir. Üniversitelerin temel sorumluluğu, nitelikli akademik personeli adil ve şeffaf bir şekilde seçmek olduğu için, bu tarz uygulamalardan kaçınılması hem hukuki hem de etik açıdan büyük önem taşır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ NEDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, bir üniversite ya da yükseköğretim kurumunun yayımladığı akademik kadro ilanının şeffaflık, eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yapılan hukuki başvurudur. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, ilan şartlarının yalnızca belirli bir kişiyi hedef alacak şekilde düzenlendiği durumlarda başvurulan bir haktır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZIN SEBEPLERİ NELERDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, üniversitelerin veya yükseköğretim kurumlarının akademik personel alımında şeffaflık ve eşitlik ilkelerine aykırı hareket ettiği durumlarda ortaya çıkan bir süreçtir. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, ilan şartlarının adil olmaması, liyakat ilkesine uyulmaması, rekabetin engellenmesi ve hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle yapılır.
İlan şartlarının adil olmaması, kişiye özel akademik kadro ilanına itirazın en önemli sebeplerinden biridir. Bu durumda ilan, yalnızca belirli bir kişinin özelliklerine uygun kriterler içerecek şekilde hazırlanır.
Örneğin, belirli bir alanda çalışmış, belirli bir kurumda görev almış olma veya belirli bir tezi yazmış olma şartı gibi daraltıcı nitelikler, diğer adayların başvuru yapmasını fiilen imkânsız hale getirir. Bu durum, kamu hizmetine girişte fırsat eşitliği ilkesine açıkça aykırıdır.
Rekabetin engellenmesi de kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz gerekçelerinden biridir. Belirli bir pozisyona yapılan ilana, diğer adayların başvurma şansını ortadan kaldıracak şekilde özel şartlar eklenmesi, eşit yarışma hakkını ihlal eder. Bu durum, başvuru sürecinde diğer adayların rekabet edemeyeceği bir ortam yaratır ve liyakat esasına dayalı istihdam politikasını zedeler. Dolayısıyla, kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, bu tür durumlarda adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır.
Liyakat ilkesine aykırılık da kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sebeplerinden biridir. Kamu hizmetlerinde liyakat, en nitelikli ve yetkin kişilerin görev almasını sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir ilkedir. Ancak, kişiye özel akademik kadro ilanları, yalnızca bir kişinin atanmasını sağlamak amacıyla liyakat ilkesini ihlal edebilir. Bu tür durumlarda ilan süreci, bilimsel yeterliliğe ve akademik başarıya dayalı bir değerlendirme yerine, keyfi ve belirli bir kişiyi destekleme amacına hizmet eder. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, bu gibi hukuka aykırı uygulamaların ortadan kaldırılmasını hedefler.
Usulsüzlükler ve hukuksuzluklar, kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz süreçlerinde sıkça karşılaşılan nedenlerdendir. İlanın hazırlanış ve değerlendirme sürecinde mevzuata aykırı işlemler yapılması, sürecin şeffaflık ilkesine uygun olmamasına yol açar. Örneğin, ilan edilen pozisyon için gerekli olan belgelerin, değerlendirme ölçütlerinin veya sınav süreçlerinin açıkça belirtilmemesi, kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sürecini başlatabilir. Kişiye özel akademik kadro ilanına itirazlar, sürecin yeniden düzenlenmesi ve hukuki çerçeveye uygun hale getirilmesi için önemlidir.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZIN SONUÇLARI NELERDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sürecinin sonuçları, hukuki ve idari açıdan önemli etkiler doğurur. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, sadece bireysel hakların korunmasını değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinin şeffaflık ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmesini sağlar. İşte kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sürecinin sonuçları:
İLANIN İPTALİ VE SÜRECİN YENİDEN DÜZENLENMESİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, ilgili üniversite tarafından kabul edilirse, söz konusu ilan iptal edilir. Bu durumda, üniversite ilan sürecini yeniden düzenlemekle yükümlü hale gelir. Yeni ilan, eşitlik ve liyakat ilkelerine uygun şekilde yayımlanır. Böylece, diğer adayların da başvuru yapabilmesi için fırsat eşitliği sağlanmış olur. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sayesinde, yükseköğretim kurumlarının daha adil ve şeffaf süreçler yürütmesi teşvik edilir.
HUKUKSUZLUKLARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, sürecin hukuka aykırılıklarını ortaya koyarak mevzuata uygun bir düzenleme yapılmasını sağlar. Hukuka aykırı ilan şartları, başvuru sürecinde meydana gelen usulsüzlükler veya liyakat ilkesine uygun olmayan değerlendirme kriterleri, itiraz süreci sonunda düzeltilir. Böylece, kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, hukuksuzlukların tekrarlanmaması adına caydırıcı bir etki yaratır.
KAMU HİZMETİNİN GÜVENİLİRLİĞİNİN KORUNMASI
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, sadece bireysel hakların korunmasıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda, kamu hizmetinin güvenilirliğinin korunmasına da katkı sağlar. Hukuka aykırı ilanların iptali, yükseköğretim kurumlarının şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesine bağlı kalmasını sağlar. Bu durum, kamuoyunun üniversitelere olan güvenini artırır ve adaletin tesis edilmesine yardımcı olur.
EŞİTLİK VE LİYAKAT İLKELERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz neticesinde iptal edilen ilanlar, eşitlik ve liyakat ilkelerine uygun olarak yeniden düzenlenir. Liyakat, en yetkin ve nitelikli adayların kamu hizmetinde görev almasını sağlar. Eşitlik ilkesi ise her adayın adil bir şekilde değerlendirilmesini garanti eder. Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz sayesinde, bu ilkelerin korunması ve uygulamada daha etkili hale gelmesi sağlanır.
HAK KAYIPLARININ GİDERİLMESİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz süreci, hak kaybına uğrayan adayların haklarının iadesine olanak tanır. Adil bir değerlendirme sürecinin sağlanmasıyla, liyakatli adayların kamu hizmetine erişimi mümkün hale gelir. Bu durum, sadece bireysel hakların değil, aynı zamanda kamu hizmetinin etkinliğinin artırılmasını sağlar.
Kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, ilan süreçlerinde şeffaflık, adalet ve eşitlik sağlanmasına hizmet eden önemli bir mekanizmadır. Kişiye özel akademik kadro ilanına itirazın kabul edilmesi durumunda, hukuka aykırılıkların önüne geçilir, kamu hizmetinin güvenilirliği korunur ve liyakat esaslı bir sistemin sürdürülebilirliği sağlanır. Bu nedenle, kişiye özel akademik kadro ilanına itiraz, hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük bir önem taşır.
![KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ, KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI](https://yuksekogretimhukuku.com/wp-content/uploads/2023/08/online-danismanlik-1024x576.png)
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, yükseköğretim kurumları veya üniversiteler tarafından belirli bir pozisyon için açılan ve yalnızca belirli bir adayı hedefleyen ilanlara karşı kişiye özel akademik kadro ilanına itirazın kabul edilmediği durumlarda ya da itiraz etmeden doğrudan hukuki yollara başvurularak açılan bir dava türüdür.
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, kamu hizmetinde şeffaflık, eşitlik ve liyakat ilkelerinin ihlal edildiği durumlarda, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve haksızlıkları gidermek amacıyla açılmaktadır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, akademik çevrelerde adaletin sağlanması ve kamu yararının korunması için kullanılan önemli bir hukuki mekanizmadır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASININ AMACI NEDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, kamuya açık olması gereken ve akademik kadro ilanlarının, yalnızca belirli bir kişiyi hedef alacak şekilde düzenlendiği durumlarda açılan bir dava türüdür. Bu davanın temel amacı, akademik kadro alımlarının şeffaf, adil ve eşitlikçi bir biçimde yapılmasını sağlamaktır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, hem bireysel hakların korunmasına hizmet eder hem de kamu hizmetlerinin güvenilirliğini ve liyakat esaslarını güçlendirir. Bu dava süreci, akademik kadro ilanlarının belirli bir kişiye yönelik haksız avantajlar tanımasını engellemeyi amaçlar.
ADALETİN SAĞLANMASI
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davasının en önemli amacı, adaletin sağlanmasıdır. Bu tür ilanlar, belirli bir kişi için özel şartlar oluşturur ve diğer adayların bu ilana başvuru yapmasını engeller. Böylece, adaletsiz bir rekabet ortamı yaratılır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, bu adaletsiz durumu ortadan kaldırmayı hedefler. Adaletin sağlanması, her adayın eşit şartlar altında değerlendirilmesiyle mümkündür. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, kişiye özel hazırlanan kadro ilanlarının kaldırılmasıyla adaletin yeniden tesis edilmesini sağlar.
EŞİTLİK İLKESİNİN KORUNMASI
Bir diğer önemli amaç, eşitlik ilkesinin korunmasıdır. Kamu hizmetine girişte eşitlik, Anayasa’nın teminatı altındadır. Kişiye özel akademik kadro ilanı, eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratır. Bu tür ilanlar, belirli bir kişinin bu ilana başvurabilmesini mümkün kılacak özel koşullar içerir, dolayısıyla diğer adayların başvurması imkânsız hale gelir. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, eşitlik ilkesinin ihlal edilmesine engel olur ve her adayın eşit fırsatlarla değerlendirilmesini sağlar.
LİYAKAT ESASINA DAYALI DEĞERLENDİRME
Liyakat, kamu görevlerinde atama ve yerleştirmelerde temel bir ilkedir. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davasının bir diğer amacı, liyakat esasına dayalı bir değerlendirme sürecinin sağlanmasıdır. Kişiye özel ilanlar, belirli bir kişinin zaten belirlenmiş olduğu bir kadroya atanmasını amaçlayan ilanlardır ve bu durum liyakat ilkesine açıkça aykırıdır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, liyakata dayalı objektif değerlendirmelerin yapılmasını ve en nitelikli adayın atanmasını sağlar.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN TESİSİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesine katkı sağlar. Akademik kadro ilanları, belirli hukuki kurallara ve eşitlik ilkesine uygun şekilde yapılmak zorundadır. Ancak kişiye özel ilanlar, bu kuralları ihlal eder ve hukuksuz bir durum oluşturur. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, bu hukuksuz durumları ortadan kaldırmak amacıyla açılır. Mahkeme, ilanı iptal ederek hukuka aykırı işlemlerin önüne geçer ve sürecin hukuki çerçevede ilerlemesini sağlar.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASININ SÜRECİ
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, belirli bir kişiye yönelik olarak hazırlanan akademik kadro ilanlarının adil ve eşitlikçi olmayan şartlar taşıması durumunda yapılan kişiye özel akademik kadro ilanına itirazın reddedilmesi nedeniyle ya da itiraz etmeden doğrudan açılır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası süreci, ilanların yasal ve etik ilkelere uygun olmasını sağlamak amacıyla izlenen aşamalardan oluşur.
İDARİ BAŞVURU YAPILMASI
Kişiye özel bir akademik kadro ilanına itiraz etmek isteyenler, ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde, ilanı yayımlayan üniversiteye başvurarak itirazlarını iletebilir. Bu başvuruda, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası öncesinde ilan şartlarının hukuka aykırı olduğu ve eşitlik ilkesine zarar verdiği belirtilir. İlanın içeriği ve özellikle belirli bir kişi için uygun hale getirilmiş şartları, kişiye özel akademik kadro ilanına itirazda somut olarak dile getirilir. Eğer kurum, kişiye özel akademik kadro ilanına itirazı reddederse ya da çözüm sağlanmazsa, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası için bir üst aşamaya geçilir.
İDARİ MAHKEMEDE DAVA AÇILMASI
Eğer kişiye özel bir akademik kadro ilanına itirazdan bir sonuç alınamıyorsa veya başvuru sonuçsuz kalıyorsa, ya da itiraz etmeden doğrudan kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, idari mahkemelerde açılır. Mahkeme, ilanı detaylı bir şekilde inceleyerek, ilan şartlarının eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırılığını denetler. Mahkemeye yapılan başvuruda, ilan şartlarının yalnızca belirli bir kişiye uygun olmasını sağlayan daraltıcı koşulların hukuksuzluğu vurgulanır. İdari mahkeme, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası açılmasının ardından, hukuka aykırı ilanların iptal edilmesine karar verebilir. Bu süreç, ilanların adil ve şeffaf şekilde düzenlenmesini sağlar.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası başarıyla sonuçlandığında, şu önemli etkiler ortaya çıkar:
- İlanın İptali: İlgili mahkeme, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası sonucunda ilanı iptal edebilir. Bu, hukuka aykırı şartlarla yapılmış olan ilanların geçersiz sayılmasını sağlar. Bu iptal, ilanı yayınlayan kurumun yeniden değerlendirme yapmasına ve ilana şeffaflık kazandırılmasına yol açar.
- Sürecin Yeniden Düzenlenmesi: Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası sonucu, ilan süreci yeniden düzenler. İlan, liyakat ve eşitlik ilkelerine uygun şekilde yayımlanır ve her adayın başvuru yapabilmesi sağlanır. Bu yeniden düzenleme, tüm adaylar için eşit fırsatlar sunarak kamu hizmetine adil bir katılımı teşvik eder.
- Hak Kayıplarının Giderilmesi: Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası sonucunda, hukuka aykırı ilan nedeniyle hak kaybı yaşayan adayların hakları korunur. Adayların başvuru yapmalarının engellenmesi durumunda, bu kayıpların giderilmesi sağlanır. Adaylar, adil bir şekilde başvurularını yapabilir ve liyakat esasına dayalı bir değerlendirmeye tabi tutulabilir.
- Hukuksuzlukların Önlenmesi: Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası, gelecekte benzer hukuksuz ilanların yapılmasının önüne geçilmesine yardımcı olur. İlan süreci, doğru ve hukuka uygun bir şekilde düzenlendiğinde, tüm adaylar için eşit şartlar sağlanmış olur. Bu, ilerleyen zamanlarda yeni ilanlarda da şeffaflık ve eşitlik ilkelerinin korunmasına olanak verir.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASINDA DELİLLER
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davasında deliller, başvurulan iddiaların somut ve kanıtlanabilir olması açısından büyük bir önem taşır. Kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası açan adaylar, üniversitenin yayımladığı kadro ilanının adil olmadığı, hukuka aykırı olduğu ya da yalnızca bir kişiye hitap eden özel şartlar taşıdığı iddialarını desteklemek için çeşitli deliller sunmalıdırlar.
İlk olarak, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası için başvuracak adaylar, akademik ilan şartlarının yalnızca belirli bir kişiye uygun olduğunu gösteren somut deliller sunmalıdır. Bu bağlamda, ilan şartlarının, başvuru yapan kişinin akademik özgeçmişiyle ne kadar örtüştüğü ortaya konulabilir. Örneğin, bir akademik kadro ilanında belirtilen özel nitelikler, yalnızca belirli bir kişinin geçmiş deneyimleri ve akademik başarıları ile örtüşüyorsa, bu durum kişiye özel ilan iddiasını güçlendirebilir.
Ayrıca, kişiye özel akademik kadro ilanına iptal davası için diğer bir delil, ilana çıkılan üniversitenin mevcut akademik kadrosuyla belirli bir adayın tanışıklığı ya da yakın ilişkisi olabilir. İlanın belirli bir kişiye yönelik olduğunu destekleyen, üniversite içerisindeki ilişkiler ya da tanıdıklıklar, başvurulan kişiye özel şartların varlığına dair önemli bir kanıt oluşturabilir.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI KAZILDIĞINDA SÜRECİN İŞLEYİŞİ
Kişiye özel akademik kadro ilanının iptali davası kazanıldığında süreç şu şekilde işler:
Eğer dava başarıyla sonuçlanırsa, mahkeme tarafından önce işlemin yürütmesinin durdurulmasına ve ardından işlemin tamamen iptal edilmesine karar verir.
Mahkemenin verdiği iptal kararı, idareyi bağlayıcı niteliktedir. Bu durumda, iptal davasının bir sonucu olarak ilgili idari işlem ortadan kalkar ve bu işlemden doğan sonuçlar da tamamen geçersiz hale gelir.
İlanın iptal edilmesi, yalnızca davayı açan kişinin değil, bu ilanla ilgilenen tüm adayların yararına bir sonuç doğurur. İptal edilen işlem, ilk yapıldığı tarihten itibaren geçersiz sayılır ve hiç gerçekleşmemiş gibi kabul edilir. Bu kararın geriye dönük etkisi, yapılan işlemleri de hükümsüz kılar.
Davalı kurum, mahkeme kararını uygulamak için 30 günlük yasal süreye sahiptir. Davalı kurumun mahkeme kararına uymama gibi bir seçeneği bulunmamaktadır; mahkeme kararı idare üzerinde bağlayıcıdır.
İptal edilen hukuka aykırı ilan sonrasında üniversite, yürürlükteki mevzuata uygun şekilde yeni bir kadro ilanı hazırlar ve yayımlar. Bu süreçte, iptal edilen ilandan etkilenen tüm adaylar, yeni yayınlanan ilana başvurma hakkına sahip olacaktır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI SÜRERKEN KADROYA ATAMA YAPILABİLİR Mİ?
Kişiye özel akademik kadro ilanına iptali davası açılması durumunda, dava süreci devam ederken ilgili kadroya atama yapılabilir mi sorusunu yanıtlamak gerekirse, şu hususlara dikkat edilmelidir:
Herhangi bir idari işlemin hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla ortaya konulmadıkça, o işlem hukuka uygun kabul edilir ve hukuka uygunluk karinesinden yararlanır. Bu sebeple, davaya konu olan kadro ilanı hakkında yürütmenin durdurulması ya da iptal yönünde bir mahkeme kararı olmadığı sürece, ilan geçerli sayılır ve bu ilana bağlı olarak kadroya bir atama yapılabilir. Dava sonuçlanana kadar başvuruda bulunan adaylardan biri atanabilir ve atanmasıyla birlikte kadro sahibi olabilir.
Ancak idari yargılama süreçleri uzun sürmediği için davalı kurum, açılmış bir davanın farkında olduğu durumda, dava devam ederken atama yapmama yoluna gidebilir. Yine de, davaya rağmen atama yapılmış olması durumunda, mahkeme iptal kararı verdiğinde bu işlem ve bu işlemin doğurduğu tüm sonuçlar geçersiz hale gelir. Başka bir deyişle, atanmış kişinin kadrosu da mahkeme kararıyla geçersiz sayılır.
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI İLE İLGİLİ YARGI KARARLARI
Danıştay 8. Daire Başkanlığının 20.12.2023T.2021/7817 E., 2023/7511 K.
“Dava konusu istem: Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Teknolojisi Anabilim Dalında açık bulunan bir adet doçentlik kadrosuna başvuran davacının başvurusunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlem ile anılan kadroya …’in atanmasına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; Mahkemenin 16/01/2019 tarihli kararıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden oluşan heyete yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu sonuç kısmında “Bu noktada belirtilmesi gereken bir husus, kimya/biyokimya alanındaki akademik birikim itibarıyla müdahil Dr. …’in, davacı Dr. …’in ilerisinde olduğudur.” ifadesine yer verildiği;
Bilim jürisinin mevzuat hükümlerine uygun olarak teşekkül ettirildiği, her bir üye tarafından adayların eserlerinin incelenerek puanlandırıldığı, hem niteliksel hem de niceliksel değerlendirmeler yapılarak kanaat raporları hazırlandığı, gerek bilim jürisi tarafından kadroya atanma açısından …’in daha yeterli görülmesi,
Gerek yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda da aynı tespite yer verilmesi karşısında, söz konusu doçentlik kadrosuna davacının atamasının yapılmamasına ilişkin işlem ile aynı doçentlik kadrosuna …’in atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu kadronun kişiye özel ilan edildiği, bilirkişi raporunun usulüne uygun düzenlenmediği işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
- Temyiz isteminin reddine
- … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E.., K:… sayılı kararının ONANMASINA…”
Danıştay 8. Daire Başkanlığının 09.03.2022T. 2021/6675 E., 2022/1514 K.
“Dava konusu istem: Davacı tarafından, 22/01/2018 tarih ve 30309 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan bir adet doçent kadrosu için dava dışı … tarafından açılan davada, …İdare Mahkemesi’nin E:…, K:…sayılı kararı ile iptal kararı verilmesi üzerine, başvurusu yeniden değerlendirilen davacının başvurusunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlem ile …’in anılan kadroya atanmasına ilişkin işlemin iptali ve kendisinin doçentlik kadrosuna atanmasına karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava dosyasının bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirilmesinden, davalı idarece 22/01/2018 tarih ve 30309 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ilanda İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda doçentlik kadrosuna alınacak adaylar için “Karaciğer Transplantasyonu ve Delta Hepatiti Tedavisi Konularında Çalışmalar Yapmış Olmak” kriterinin getirildiği, davacı ile birlikte iki adayın daha söz konusu kadroya başvuruda bulunduğu ve başvuru şartını da sadece davalı idare yanında müdahilin taşıdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince, Mahkeme kararında uyuşmazlığa ilişkin mevzuat olarak yer verilen düzenlemelerin yazılması gerekirken 2547 sayılı Yasanın “Doçentlik ve atama” başlıklı 24. maddesinin doçentlik unvanının alınması hususlarını düzenleyen “a”, “b”, “c”, “ç” fıkralarına ve 07/02/2015 tarih ve 29260 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği hükümlerine yer verilmiş olduğu, söz konusu düzenlemelerin, doçent kadrosuna atanmaya ilişkin bakılan uyuşmazlıkta dayanak alınamayacağı açık olmakla birlikte, bu hususun kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği…istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kişiye özel ilan yapıldığı, objektif değerlendirme yapılmadığı, Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı yanında müdahil tarafından süresinde savunma verilmemiş olup davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
2547 sayılı Kanun’un (dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla) ‘Doçentlik ve atama’ başlıklı 24. maddesinde; “…Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır…
‘Karaciğer transplantasyonu ve delta hepatit tedavisi konularında çalışmalar yapmış olmak’ şartı için dava açılmamış olsa da, anılan şart dikkate alınmak suretiyle doçent kadrosuna atama yapıldığı anlaşıldığından, davacının atanamamasına ilişkin işlemin sebep unsurunu oluşturan şart için kişiyi tarif eder, keyfi, subjektif nitelikte mi, yoksa İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nın kendi içinde belirli bir hastalık türüne yönelik ihtisaslaşmaya katkı sağlayan akademik bir değer mi taşıdığı hususunda da bilirkişilerce inceleme yapılacağı açıktır.
Bu durumda, eksik incelemeye dayanan Mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
- 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA..
KARŞI OY:
Kadro ilanı üzerine söz konusu kadroya atanmak için üç kişinin başvurduğu ve her üç adayın da asgari başvuru koşullarını sağladığı, dolayısıyla kadro ilanında yer alan söz konusu koşulun, kişiyi tarif eder nitelikte olmadığı, ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda getirildiği düşünüldüğünden; adayların başvuru tarihi itibariyle sundukları dosyalar üzerinden Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan seçilecek bilirkişilerce, adayların akademik yeterlikleri ve bilimsel çalışmaları için usulüne uygun yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak, düzenlenecek rapor dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.”
Akademik Kadro İlanlarına karşı açılan diğer davalarımızın özetleri için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz:
- Dr. Öğretim Üyesi Kadrosuna Başkasının Atanma İşleminin İptali
- Akademisyenin Mecburi Hizmet Yükümlülüğü’nün Eş Durumundan Devri
- Profesörlük Naklen Kadro Atamasında Rektörlük Tarafından Ataması Yapılmama
- Öğretim Görevlisi İlan Şartının Sağlanmaması Yargı Kararı
- Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanının Görevinin Sonlandırılmasında Nihai Yetki
- Gerekçesiz Düzenlenen Jüri Raporu İle Yapılan Atamanın İptali
- Akademik Kadro Atamalarında İdarenin Taktir Yetkisi Ve Sınırları
![KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ,KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI](https://yuksekogretimhukuku.com/wp-content/uploads/2023/08/Iletisim-1024x576.png)
KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İTİRAZ, KİŞİYE ÖZEL AKADEMİK KADRO İLANINA İPTAL DAVASI
Henüz yorum yok