Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun ı̇ptaline dava yolları özel mevzuatı gereği diğer itiraz ve davalardan ayrılır. Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ÜAK’a verilecek dilekçe ile yapılır. Doçentlik başvurusunun ı̇ptaline dava ise itiraz sonucunda ya da itiraz sonucu beklenmeden işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesine verilecek dilekçe ile açılır.
doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun ı̇ptaline dava sürecinin anlaşılması için 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, Doçentlik Yönetmeliği, ilgili dönem Doçentlik Şartları, ÜAK Doçentlik Sıkça Sorulan Sorular, ÜAK Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi ile diğer mevzuatlar iyi bilinerek hareket edilmelidir.
Bununla birlikte sadece mevzuatın bilinmesi başlı başına yetmemekte olup ÜAK’ın işleyişi, ÜAK Komisyon ve Kurullarının içtihatları ile emsal yargı kararları bu süreçte önem arzetmektedir. Dolayısıyla bir bütün olarak doçentlik başvuru süreci de iyi bilinerek hareket edilmeli ve o şekilde doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun ı̇ptaline dava yolları tüketilmelidir.
Doçentlik Başvurusu Nedir?
Doçentlik başvurusu, akademik kariyer basamaklarının önemli bir aşaması olan ve öğretim üyelerinin bilimsel yeterliliklerini kanıtladıkları bir süreçtir. Bu başvuru, akademik unvan elde etme sürecinde belirli kriterlere dayalı bir değerlendirme mekanizmasını içerir. Türkiye’de ve birçok ülkede, doçentlik başvurusu, yükseköğretim kurumlarının veya ilgili kurulların belirlediği kurallara göre yürütülür. Ancak, bu süreç bazen adaylar açısından beklenmedik durumlar doğurabilir. Örneğin, doçentlik başvurusunun iptaline itiraz gibi durumlar, bu sürecin hukuki boyutunu gündeme getirebilir.
Doçentlik başvurusu, akademisyenlerin eğitim, araştırma ve yayın alanlarındaki başarılarını değerlendirerek doçent unvanı almalarını sağlayan bir süreçtir. Bu başvuru, yalnızca akademik yeterliliği değil, aynı zamanda bilimsel etiği ve özgün çalışmaları da kapsar. Türkiye’de doçentlik başvuruları, ÜAK’ın belirlediği kriterlere göre yapılır ve her yıl belirli dönemlerde başvuru kabul edilir.
Doçentlik başvurusunda adayın akademik faaliyetleri detaylı bir şekilde incelenir. Yayınlanan makaleler, alınan atıflar, sunulan bildiriler ve yürütülen projeler, değerlendirme sürecinde temel alınan kriterler arasında yer alır. Ayrıca, etik ihlallerin bulunmaması ve dil yeterliliğinin sağlanması gibi önemli şartlar da sürecin ayrılmaz bir parçasıdır.
Doçentlik Başvurusu Süreci
Doçentlik başvurusu, akademisyenlerin bilimsel yeterliliklerini kanıtlamak için belirli kriterleri sağlamalarını gerektirir. Yayın sayısı, akademik projeler, atıflar ve eğitim-öğretim faaliyetleri bu kriterler arasında yer alır. Türkiye’de ÜAK (Üniversitelerarası Kurul), doçentlik başvurusunu yönetir ve değerlendirir. Adaylar, başvurularını çevrimiçi sistem üzerinden tamamlar ve istenen belgeleri sunarlar.
Değerlendirme aşamasında, adayın bilimsel yeterliliği, etik uyumu ve araştırma sonuçlarının orijinalliği incelenir. Ancak süreç bazen karmaşık hale gelebilir. Özellikle, etik ihlal iddiaları veya eksik evrak nedeniyle başvurular iptal edilebilir. Bu gibi durumlarda doçentlik başvurusunun iptaline itiraz, adayların haklarını korumak için önemli bir adım haline gelir.
Doçentlik Başvurusunun Süreci kısaca;
- Başvuru Belgelerinin Hazırlanması:
- Yayın listesi, yabancı dil belgesi ve etik beyan formu hazırlanır.
- Akademik çalışmalar ve projeler, detaylı bir dosyada sunulur.
- Başvuru Sistemine Yükleme:
- Tüm belgeler ÜAK’ın çevrimiçi başvuru sistemi üzerinden yüklenir.
- Eksiksiz bir başvuru süreci, adayın değerlendirme aşamasına geçmesini sağlar.
- Değerlendirme Süreci:
- ÜAK tarafından belirlenen jüri üyeleri, adayın çalışmalarını değerlendirir.
- Bilimsel çalışmaların özgünlüğü ve etik uygunluğu değerlendirilir.
- Sonuçların Açıklanması:
- Değerlendirme sonucu olumlu olan adaylara doçent unvanı verilir.
- İtiraz durumlarında süreç yargıya taşınabilir.
- Doçentlik Başvuru Şartları Nelerdir?
Doçentlik başvuru şartları, adayın akademik ve bilimsel yeterliliğini ölçmeye yöneliktir. ÜAK tarafından belirlenen bu şartlar, her yıl güncellenebilir. İşte doçentlik başvuru şartları nelerdir? sorusunun cevabı:
- Akademik Derece ve Unvan Şartı
- Adayların doktora, tıpta uzmanlık ya da sanatta yeterlik derecesine sahip olması gereklidir.
- Doktora veya eşdeğer bir unvanı aldıktan sonra belirli bir süre akademik çalışmalarını sürdürmüş olmaları beklenir.
- Yayın ve Araştırma Şartı
- Adayın, belirli sayıda ulusal veya uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış makalelere sahip olması gerekir.
- Alanına özgü yayın kriterleri, başvuru sürecinde dikkatle incelenir.
- Dil Yeterliliği
- ÜAK tarafından kabul edilen yabancı dil sınavlarından (YDS, TOEFL vb.) en az 55 puan alınması gereklidir.
- Yabancı dil yeterliliği, adayın uluslararası akademik literatüre erişimini değerlendirmek için önemlidir.
- Etik Uyum Şartı
- Adayların bilimsel etik kurallara uygun çalışmaları olması şarttır.
- İntihal, bilimsel sahtecilik veya çifte yayın gibi etik ihlaller, başvurunun reddine neden olabilir.
- Eğitim ve Öğretim Katkısı
- Adayın, lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim faaliyetlerinde bulunmuş olması tercih edilir.
- Öğrenci yetiştirme ve akademik projelere katkı sağlama gibi kriterler, değerlendirme sürecini olumlu etkiler.
Doçentlik Başvurusunun İptali Nedenleri Nelerdir?
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun iptaline dava yollarına gitmeden önce Üniversitelerarası Kurul tarafından düzenlenen doçentlik başvurusunun iptali nedenlerine değinmek gerekmektedir. Zira doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun iptaline dava açma nedenlerinin vuku bulmadığı durumlarda bu yollara başvurmak doçent adayının lehine olmayacaktır.
Doçentlik başvurularının iptali, genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır:
- Etik İhlal İddiaları: Yayınlarda intihal veya bilimsel sahtecilik iddiaları.
- Eksik veya Hatalı Belgeler: Başvuru sırasında istenen belgelerin tam ve doğru bir şekilde sunulmaması.
- Yetersiz Yayın ve Atıf: Adayın bilimsel faaliyetlerinin, belirlenen kriterleri karşılamaması.
- Başvuru Süresine Uyulmaması: Belirlenen süre zarfında başvurunun tamamlanmaması.
- Nitelik olarak başarısızlık: Nitelik nicelik ve bilim alanına uygunluk incelemesi
Bu nedenlerden biriyle karşılaşan adaylar, doçentlik başvurusunun iptaline itiraz edebilir ya da doçentlik başvurusunun iptaline dava açabilirler. İtiraz süreci, adil bir değerlendirme için hukuki zeminde yürütülür. Aşağıda bu hususlar doçentlik başvurusunun iptaline itirazlar ve doçentlik başvurusunun iptaline davalar bakımından 3 başlık halinde toplanmıştır.
Ayrıca doçentlik başvurusu ÜAK Doçentlik Kriterleri çerçevesinde Doçentlik Bilgi Sistemi (DBS) üzerinden yapılır. Belgelerinde eksikliği olmadığı tespit edilen adayların dosyaları değerlendirilmek üzere başvurulan alanda bulunan profesör unvanlı uzman jürilere sistem üzerinden açılır. Jüri üyeleri ilk başta adayın çalışmalarında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık olmadığını inceler. Bu aşamadan sonra adayın çalışmalarının başvuru şartlarını sağlayıp sağlamadığı, asgari koşulları karşılayıp karşılamadığı incelenir. Bu aşamalarda herhangi bir sorun yoksa eser incelemesi olarak tabir edilen dosyanın nicelik ve nitelik incelemesine geçilir ve jüriler başarılı başarısız rapor düzenler.
Doçentlik Başvurusunun İptaline İtiraz Nasıl Yapılır?
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz yolları düşünülürken öncelikle itirazın yapılması sonra davanın açılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz, davadan önce ÜAK’a yazılı bir dilekçe gönderilerek yapılır.
Bu dilekçede gerekçeler ileri sürülerek ekte gönderilmesi gereken belgeler ile başvurunun neden iptal edilmemesi gerektiği açıklanır. Doçentlik başvurusunun iptaline itirazlar konusuna göre; asgari koşulları sağlamadığı iddiası ile ilgili itirazlar ve eser inceleme sonucunda başarısızlık sonucuna itirazlar Doçentlik Komisyonuna yapılır. Etik iddiasında ise öncelikle Etik Komisyona savunma verilir. Savunma sonrasında alınan karara karşı yapılır.
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz, adayların haklarını savunma ve haksızlıkları düzeltme amacıyla başvurdukları bir süreçtir. İtiraz süreci genellikle şu şekilde işler:
- Başvuru Süresinin Takibi: İptal kararının bildirilmesinin ardından belirli bir süre içinde itiraz başvurusu yapılmalıdır.
- Gerekçeli Dilekçe Hazırlanması: İtiraz, gerekçelerle desteklenmiş resmi bir dilekçe ile yapılır.
- Ek Belgelerin Sunulması: Eksik evrak nedeniyle iptal edilen başvurular için gerekli belgeler eklenir.
- Yargı Süreci: İtiraz reddedilirse, adaylar idare mahkemelerinde dava açabilir.
Bu süreçte, itirazın hukuki temellere dayanması ve uygun bir şekilde savunulması son derece önemlidir. Özellikle etik ihlal iddialarında, adayların bilimsel duruşlarını savunmak için uzman görüşlerine başvurmaları gerekebilir.
Doçentlik başvurusunun iptaline itirazın başarılı olması için ipuçları;
- Hukuki Destek Alın: Deneyimli bir hukukçudan destek alınarak gerekçeli bir savunma hazırlanabilir.
- Belge Düzeni: Eksik veya hatalı belgeleri tamamlamak, itirazın başarı şansını artırır.
- Bilimsel Kanıt Sunumu: Adayın bilimsel katkılarını gösteren raporlar ve belgeler sunulmalıdır.
- Etik Uyumu Vurgulama: Etik ihlal iddialarını çürütecek somut kanıtlar sunulmalıdır.
Doçentlik başvurusu, akademik kariyerin en kritik adımlarından biridir. Ancak süreç, adaylar açısından zaman zaman karmaşıklaşabilir ve başvuruların iptaliyle sonuçlanabilir. Bu tür durumlarda, doçentlik başvurusunun iptaline itiraz, adayların haklarını savunmaları için bir fırsattır. Hukuki ve akademik açıdan sağlam bir savunma, bu süreçte başarıya ulaşmada kritik bir rol oynar. Akademisyenler, sürecin her aşamasında dikkatli olmalı, başvuru sırasında ve itiraz sürecinde gereken adımları eksiksiz yerine getirmelidir.
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz ve doçentlik başvurusunun iptaline dava süreçlerine ilişkin süreç aşağıda gösterilmektedir;
-
Doçentlik Eser İnceleme Sonucuna İtiraz
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz yoluna başvuranlar adayların bir kısmı eser inceleme sonucunda başarısızlık kararına itiraz etmekte ve dava açmaktadır. Doçentlik değerlendirme jürisi, bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlali bulmadığı ve asgari başvuru şartlarını sağlayan adayın akademik çalışmalarının niteliği ve bilim/sanat alanına katkısını esas almak suretiyle “başarılı” veya “başarısız” bulduğunu belirten gerekçeli ve ayrıntılı değerlendirme raporu hazırlar. Beş üyeden oluşan jürilerde en az üç üyenin, üç üyeden oluşan jürilerde ise en az iki üyenin adayı başarısız bulması halinde aday başarısız sayılır. Hem 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanun’unun 24. Maddesi, hem de Doçentlik Yönetmeliğinin 6. Maddesi jüri üyesinin adayın eserlerini nitelik ve nicelik açısından incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Yukarıda da ifade edilmiş olduğu üzere doçentlik başvurusu eser inceleme ve değerlendirme aşamasında jüri üyeleri tarafından incelenerek “başarısızdır” raporu sonucu iptal edildiği için başvuran adayların çalışmalarının nasıl incelenmesi gerektiğine dair;
- Mezkur Yönetmeliği’nin 6(2). Maddesi: “…Doçentlik değerlendirme jürisi, hakkında bilimsel araştırma ve yayın etiği ihlali bulmadığı ve asgari başvuru şartlarını sağladığını tespit ettiği adayın AKADEMİK ÇALIŞMALARININ NİTELİĞİ VE BİLİM/SANAT ALANINA KATKISINI ESAS ALMAK SURETİYLE “başarılı” veya “başarısız” bulduğunu belirten ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme raporu hazırlar…”,
- 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 24. maddesi; “…Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları AYRINTILI VE GEREKÇELİ kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler…” hükümlerine yer verilmiş olup,
- ÜAK tarafından yayınlanan Eser İnceleme Rapor Örneğinde; “…adayın tüm eserleri etik, nicelik, nitelik ve başvurulan doçentlik alanına uygunluğu açısından detaylı olarak incelenerek sonuca varılması gerekmektedir…” ifadelerine yer verilerek jüri üyelerine usul bakımından bir yol çizilmiştir.
- Diğer yandan Yükseköğretim Kurumu tarafından “Yükseköğretim Kurumları Etik Davranış İlkeleri” belirlenmiş ve Bilimsel Değerlendirme Etiği başlığı altında akademik atama ve terfilerde belirlenen jüri üyelerinin dosyayı şu şeklide değerlendirmesi gerektiğinin altı çizilmiştir:
- “Bilimsel Değerlendirme Etiği: Yayın değerlendirmeleri, akademik yükseltmeler, bilirkişilikler, sınav jürileri ve dergi hakemliklerinde gözetilmesi gereken temel etik değer ve ilkeler vardır: Bu çerçevede öğretim elemanı,
(a) Bağımsız ve tarafsız davranır,
(b) Dürüst davranmak, doğruyu söylemek, gizlilik ilkesine riayet etmede hassasiyet gösterir,
(c) Eşitlik ilkesine uygun hareket eder,
(ç) Ön yargılı davranmaz, tutarlı hareket eder, bilimsel değerlendirmelerde tanımlayıcı, net ve açık olur…” Görülmektedir ki bu anlamda jüri üyeleri adayların eserlerini özenli ve bilimsel açıdan inceleyerek detaylı, objektif, net ve mevzuata uygun bir rapor hazırlayacaktır.
Jüri raporlarında şartlarda olmayan eleştiriler getirmesi veya şartlarda zorunlu olmayan kriterler üzerinden değerlendirme yapılması gibi sübjektif eleştiriler ile dosyanın reddedilmesi durumunda aday tarafından idari yargıda dava açılabilir. Eser inceleme aşamasında subjektif gerekçelerle olumsuz rapor düzenlenmesi akabinde iptal edilmesi kararına karşı açılan davada dosyanın yeterli olduğu gerekçesiyle mahkemeler iptal kararı verebilmektedir.
-
Doçentlik Asgari Koşulları Sağlamama Sonucunda İtiraz
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz yollarına başvuranlar adayların bir kısmı asgari başvuru şartlarının sağlanmaması nedeniyle doçentlik başvurusunun iptali kararına itiraz etmekte ve dava açmaktadır. Jüri üyeleri adayın başvuru şartlarını sağlamadığı yönünde iddiada bulunması halinde iddialar Doçentlik Komisyonu tarafından incelenmektedir.
Komisyon, raporu kabul etmezse jüriye/jürilere başarılı/başarısız yönünde rapor düzenlemesi için ek süre verir. İddiada ısrar edenin jüri üyeliği düşer. Asil ise yedek jüri raporu devreye girer. Doçentlik Komisyonu iddiaların doğru olduğuna karar verirse adayın başvurusu iptal edilmektedir. Söz konusu jüri raporu/raporları jürilerin isimleri gizlenerek Doçentlik Komisyonu kararıyla birlikte DBS üzerinden adayın erişimine açılır. Ayrıca yeni başvuru döneminde bu raporlar yeni jürilere de açılmaktadır.
Uygulamada jüriler tarafından mevzuatın yanlış yorumlanması sonucu yanlış raporlar düzenlenmektedir. Doçentlik başvurusunun iptaline itiraza konu olan ve en çok karşılaşılan asgari koşulları sağlamadığı iddialarının başında, yağmacı dergi, alan endeksi kavramının yanlış yorumlanması, çalışmanın ya da çalışmanın yayınlandığı derginin alan dışı olması gibi iddialar gelmektedir. Aday tarafından, hukuka aykırı olarak alınan karara doğrudan dava açılabileceği gibi Doçentlik Komisyonuna da itiraz edebilir. Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz reddedilirse dava açma hakkı mevcudiyetini korur.
-
Doçentlik Etik İnceleme Sonucuna İtiraz
Doçentlik başvurusunun iptaline itiraz yollarına başvuranlar adayların bir kısmı etik inceleme sonucunda verilen etik ihlal kararına itiraz etmekte ve dava açmaktadır. Jüri üyeleri ya da dışarıdan ihbar yoluyla başvuran adayın dosyasında bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası mevcut olursa iddialar ilgili Etik Komisyon tarafından incelenir.
Adayın alanına gire üç farklı Etik Komisyon bulunmaktadır. Bunlar sırayla Sağlık ve Spor Bilimleri; Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar; Fen ve Mühendislik Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonlarıdır. Etik Komisyonların görev alanı, işleyişi ve etik ihlal eylemleri ÜAK tarafından çıkarılan Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi ile düzenlenmiştir.
Komisyonlar ortalama 6-8 hafta aralıklarla toplanmakta ve kararlar almaktadır. İddialar ile ilgili olarak ilk etapta adaydan savunma istenmektedir. Savunma için 15 gün süre verilmekle birlikte bu savunmanın etkili olması ve emsal kararlar ile güçlendirilmesi gerekmektedir. Savunma sonrasında Komisyon doğrudan karar alabileceği gibi bilirkişiye de gönderebilmektedir. Uygulamada dosyalar bilirkişiye gönderildikten sonra karara bağlanmaktadır. Etik inceleme sürecinin işleyiş şeması ÜAK’ın sitesinde yer almaktadır;
Etik Komisyon incelemesi sonucunda adayın bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırı davrandığına karar verirse adayın başvurusu iptal edilmektedir. Başvurusu iptal edilen aday, başvuru dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde tekrar başvurulabilir. Uygulamada komisyon tarafından gerekçesiz kararlar alınmakta, etiğe aykırı eylemler yanlış yorumlanmakta, inceleme için gönderilen bilirkişilerin görüşlerine komisyon tarafından uyulmadığı görülmektedir. Alınan kararlar birçok yönden hukuka aykırılık teşkil edebilmektedir. Alınan bu karara idari yargıda iptal davası açılabilmekledir.
Doçentlik Başvurusunun İptaline Dava Nasıl Açılır?
Doçentlik başvurusunun akademik olduğu kadar hukuki bir boyutu da vardır. Başvuruların iptaline dair alınan kararlar, genellikle yargıya taşınır. Bu nedenle, doçentlik başvurusunun iptaline dava süreci, adayların haklarını korumak için etkin bir mekanizma sağlar. Türkiye’de idari yargı sistemi, bu tür davaları genellikle şu temellere göre değerlendirir:
- Kişisel ve subjektif yorumlar.
- Usul hataları.
- Etik ihlal iddialarının hukuki dayanakları.
- Bilimsel faaliyetlerin nesnel kriterlere uygunluğu.
Doçentlik Eser İnceleme Sonucuna Dava
Doçentlik başvurusunun iptaline dava doğrudan açılabileceği gibi, karara itiraz edip sonucu beklendikten sonra iptal davası açılabilmesi de mümkündür. Ancak doçentlik başvurusu iptal edilenlere tavsiyemiz idari yargıda sürelerin hayati öneme sahip olması ve itiraz yolunda çoğunlukla olumlu bir netice elde edilememesi sebebiyle ivedilikle doçentlik başvurusunun iptaline dava doğrudan açılmasıdır.
Doçentlik başvurusunun iptaline dava açılması ise diğer iptal davaları ile aynı usule tabidir. Dava doçentlik başvurusunun reddi kararının tebliğinden itibaren 60 günlük süresi içinde açılmalıdır. Davanın kanuni olan 60 günlük süresi içinde açılmaması halinde doçentlik başvurusunun başvurusunun iptaline davanın reddini gerektirir.
Doçentlik eser inceleme aşamasında başarısız sayılan veya doçentlik başvurusu reddedilen doçent adayları ve akademisyenler, başvuru sonucunu öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açabilirler.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 3/m-2. Maddesinde ‘’Üniversitelerarası Kurul tarafından verilen doçentlik akademik unvanına sahip kişi olarak tanımlanmaktadır. Keza, aynı kanunun ‘’Doçentlik ve Atama’’ başlıklı 24. Maddesinde ise, doçentlik başvurusunda bulunabilmek için doçent adayının taşıması gereken şartlar düzenlenmiştir.
Doçentlik kriterlerini taşıdığını, eserlerinin nitelik olarak diğer doçentlerden aşağı kalır yanının olmadığını düşünen kişinin, mevzuata uygun şekilde doçentlik başvurusunda bulunması halinde, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) inceleme ve değerlendirmeler yaparak kişiler başvurusunu kabul ya da reddetmesi durumunda doçentlik başvurusunun iptaline dava açabilirler. Şartların var olması halinde ise bir anlamda idari işlem niteliğindeki doçentlik başvurusunun reddi kararına karşı, idari yargıda iptal davası açılması mümkündür.
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından doçentlik eser inceleme ilgili makalelerimizi şurdan okuyabilirsiniz:
- Mühendislik ve Fen bilimleri- Fizik ile ilgili dava
- Genel Cerrahi ile ilgili dava
- Temel Eğitim ile ilgili dava
- İlahiyat ile ilgili dava
- Makro İktisat ile ilgili dava
- Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile ilgili dava
Üniversitelerarası Kurul’a karşı açılarak doçentlik başvurusunun iptaline davada yetkili ve görevli mahkemede Ankara İdare Mahkemeleri’dir. Yargılamada çoğunlukla bilirkişi incelemesi yoluna gidilmekte ve adayların durumunun değerlendirilmesinde Doçentlik Yönetmeliği’nin 5. maddesinin işaret ettiği üzere oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınmaktadır
Doçentlik Asgari Koşul Kararına Dava
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından bir diğeri doçentlik asgari koşul dava sürecine ilişkindir. Doçentlik Komisyonu tarafından adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığına karar verilmesi halinde 60 gün içerisinde doçentlik asgari koşul itiraz yoluna başvurulabilmekte olup bu itirazın Doçentlik Komisyonu’na yapılması gerekmektedir. Nitekim Doçentlik Yönetmeliği’nin 8. maddesinde adayların doçentlik sürecine ilişkin her türlü itirazlarının Doçentlik Komisyonu tarafından incelenerek karara bağlanacağı düzenlenmiş durumdadır.
Doçentlik asgari koşul itiraz ve doçentlik asgari koşul davası aynı anda yapılabileceği gibi, karara itiraz edip sonucu beklendikten sonra iptal davası açılabilmesi de mümkündür. Ancak doçentlik başvurusu iptal edilenlere tavsiyemiz idari yargıda sürelerin hayati öneme sahip olması ve itiraz yolunda çoğunlukla olumlu bir netice elde edilememesi sebebiyle ivedilikle iptal davası açılmasıdır.
Doçentlik asgari koşul davası, diğer doçentlik başvurusunun iptaline davaları ile aynı usule tabidir. Dava doçentlik başvurusunun iptali kararının tebliğinden itibaren 60 günlük süresi içinde açılmalıdır. Davanın 60 günlük süresi içinde açılmaması halinde doçentlik asgari koşul davası süre aşımı nedeniyle reddedilecektir.
Uygulamaya baktığımızda birçok farklı gerekçe ile jüri üyelerinin adayların başvuru dosyasında yer alan çalışmaların hesaplama dışı tutulması gerektiğini ileri sürebildiğini ve bu gerekçelerin kabul görmesi halinde doçentlik asgari koşul itiraz ve doçentlik asgari koşul dava süreçlerine konu edilebildiğini görmekteyiz.
Karşımıza gelen doçentlik asgari koşul itiraz ve doçentlik asgari koşul davalarında en sık karşılaştığımız bir diğer iddia ise çalışmanın başvuru yapılan bilim alanı ile uyumlu olmadığından bahisle hesaplama dışı tutulması gerektiği iddiasıdır.
Bilindiği üzere Doçentlik Başvuru Şartları’nda açık bir şekilde belirtildiği üzere beyan edilen çalışmaların başvuru yapılan bilim alanı ile uyumlu olma şartı bulunmaktadır. Bu doğrultuda jüri üyeleri çalışmaların başvuru yapılan alandan başka bir bilim alanı ile ilişkili olduğunu gerekçe göstererek hesaplama dışı tutulması gerektiğini iddia etmekte ve bu iddiayı inceleyip karara bağlamakla yetkili Doçentlik Komisyonu tarafından ise genellikle hiçbir gerekçe belirtilmeden jüri iddiası kabul edilmek suretiyle adayın asgari başvuru şartlarını sağlamadığına karar verilmektedir.
Ancak böyle bir iddia ile karşılaşan doçent adaylarının doçentlik asgari koşul itiraz ve doçentlik asgari koşul dava yollarına başvurmadan önce şu hususlara dikkat etmesi gerekmektedir. “Bilim alanı ile ilgili olmak” sözcükler bütünü tek başına belirlenebilir, objektif ve ölçülebilir bir kavram değildir. Doçentliğe yükseltilmede bilim alanına uygun, özgün yayın ve bilimsel çalışmaların şartları hakkında objektif düzenleme yapılması gerekmektedir. Buradaki belirsizlik, ÜAK‘ın koşulları kazuistik (ayrıntılı) şekilde yaparak belirleme yetkisi ile kısmen çözülebilir.
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından doçentlik asgari koşul ilgili makalelerimizi şurdan okuyabilirsiniz:
- ESCI alan indeksi ile ilgili doçentlik asgari koşul davası
- Mimarlık alanı ile ilgili doçentlik asgari koşul davası
- Mühendislik alanı ile ilgili doçentlik asgari koşul davası
- Kadın Hastalıkları ve Doğum alanı ile ilgili doçentlik asgari koşul davası
Doçentlik Etik İhlal Sonucuna Dava
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından bir diğeri etik ihlal kararına karşı açılan davadır. Bu dava da diğerleri gibi tebliğden itibaren 60 günlük süre içinde Ankara İdare Mahkemeleri nezdinde açılmaktadır.
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından etik ihlal ile ilgili olanlarda dava konusu ÜAK etik komisyonca alınan karara istinaden tesis edilen ÜAK’ın doçentlik başvurusunun iptali işlemidir. Dava sürecinde ÜAK etik komisyon kararı, bu kararın gerekçeleri, karar sürecinde alınan savunmanın usule uygun alınıp alınmadığı, savunmanın hukuka uyun değerlendirilip değerlendirilmediği, uzman görüşü alınmışsa bunun olumlu/olumsuz olup olmadıkları göz önüne alınır.
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarının değerlendirilmesi yapılan idari işlemin türüne göre değişebilmektedir. Hem doçentlik avukatı olarak tarafımızca hem de idare mahkemelerince üzerinde durulacak hususlar değişebilmektedir.
Doçentlik başvurusunun iptaline davalarından doçentlik etik ihlal ilgili makalelerimizi şurdan okuyabilirsiniz:
- Tekrar yayım etik ihlali ile ilgili dava
- İntihal etik ihlali ile ilgili dava
- Dilimleme etik ihlali ile ilgili dava
Doçentlik Etik İhlal Kararında Üniversitede Disiplin Soruşturması
Etik iddia sonucunda Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu tarafından adayın etik ihlalde bulunduğuna karar verilirse ilgili mevzuat uyarınca gerekli disiplin ve cezai işlemlerin yapılması için durum kişinin bağlı bulunduğu üniversiteye ya da kamu kurumuna bildirilir. Disiplin amirleri tarafından soruşturmacı görevlendirerek aday üniversite personeli ise 2547 Saylı 53. Maddesi kapsamında soruşturma yapılır. Kamu görevlisi ise 657 kapsamında soruşturma yapılır. Dolayısıyla Doçentlik Başvurusunun İptaline İtiraz ve Dava açılması durumunda etik ihlal hususlarının ayrı bir önemi bulunmaktadır. Diğer Doçentlik Başvurusunun İptaline İtiraz ve Doçentlik başvurusunun ı̇ptaline dava yollarından farklı olarak olumsuz durumlarda akademik disiplin soruşturması başlatılabilmektedir.
Henüz yorum yok